"savaşlarla" - Translation from Turkish to Arabic

• بحروب
• مُجابهة
• والحروب
• بالحروب

Ateş Ulusu'nun tarihi, bu manasız savaşlarla doludur ve bu yüzden ulusumu, başka seçenek kalmayıncaya kadar bir diğer manasız savaşa sürüklemeyi reddediyorum.
قضت أمة النار الكثير من تاريخها , بالقتال بحروب سخيفة وأرفض أن أسحب أمتي إلى حرب آخرى

- Patronlarının yanına dön, General, ve onlara, Odin'in oğlunun, insanların çıkardığı savaşlarla ilgilenmediğini söyle.
-عد إلى مدراء رواتبك يا جنرال . وأخبرهم بأن ابن (أودين) لا يهتم بحروب الانسان.

"İnsan, dehşet dolu savaşlarla yüzleşmekten daha güzel nasıl ölebilir Atalarının külleri ve Tanrılarının tapınakları uğruna."
"وأيّ موتٍ أشرف للمرء من مُجابهة مهابة خوفه" "لأجل أرواح أسلافه ومعابد آلهته"

"İnsan, dehşet dolu savaşlarla yüzleşmekten daha güzel nasıl ölebilir Atalarının külleri ve Tanrılarının tapınakları uğruna."
"وأيّ موت أشرف للمرء من مُجابهة مهابة خوفه" "لأجل أرواح أسلافه ومعابد آلهته"

1312'de Mansa Musa tahta geçtiğinde Avrupa'nın büyük bölümü kıtlık ve iç savaşlarla harabeye dönerken,
عندما قدِم مانسا موسى إلى السلطة عام 1312، كانت المجاعة والحروب الأهلية قد أضنت معظم أوروبا.

Büyük kütüphaneler toprağa gömüldü... şehirler savaşlarla yokoldu.
مكتبات عظيمة إحترقت كليا مدن تدمرت بالحروب

"İnsan, dehşet dolu savaşlarla yüzleşmekten daha güzel nasıl ölebilir."
"... وأيّ موتٍ أشرف للمرء" "من مُجابهة مهابة خوفه..."

Korku, yokedicilik, kıtlık ve savaşlarla doluydu.
لقد كان مليئا بالخوف والأوبئة والمجاعات والحروب

Afganistan'ın adı, sürekli çatışmayla, ...savaşlarla, intihar saldırılarıyla birlikte anılıyor.
يرتبط اسم أفغانستان-- بلدي في الأذهان بالصراعات والحروب والهجمات الانتحارية وكل الأشياء السلبية

Şu yaşlı adama merhamet edin. Gençliğim amansız savaşlarla geçti.
بحق كهولتي التي أفنيت شبابي فيها بالحروب الضروس وأنتم تنعمون بنوم آمن

savaşlarla dolu bir dünyada yaşarken, köyüm saldırıya uğradı.
بينما أنا اعيش في عالم مليء بالحروب هوجمت قريتي

Haber Roma'ya ulaştığında Senato, İspanya ve Pontus İmparatorluğu ile yapılan savaşlarla meşgüldü ve birkaç asi köleyi düşünecek hâlde değildi.
عندما وصل الخبر إلى روما، كان مجلس الشيوخ مشغولاً للغاية بالحروب في إسبانيا وإمبراطورية البنطس للقلق حول بعض العبيد المتمردة.