Başkaları için savaşmaktan bıkmışlardı ve artık kendi hürriyetleri için savaşıyorlardı. | TED | انتهوا من القتال من أجل الآخرين الآن، قاتلوا من أجل حريتهم. |
Bak silahını ver ve evine git, savaşmaktan sıkıldım artık. | Open Subtitles | حسناً، أعطني سلاحك و عد الى بيتك، لقد سئمت القتال |
Kanunlara karşı olduğunu biliyorum, ama okulda savaşmaktan ziyade, seni ikna etmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان هذا مخالف للقوانين لكن في المدرسة بدل القتال أختار محاولة إقناعك |
savaşmaktan korkan ve buranın onurunu kirleten, bu adamı atın. | Open Subtitles | لا أريد لهؤلاء الأوغاد الخائفون من القتال أن يدنسوا هذا المكان الطاهر |
Sizinle birlikte her zaman, her yerde savaşmaktan gurur duyarım. | Open Subtitles | وساكون فخورا بالقتال بجانبكم بأى وقت وأى مكان |
Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | البعض يقول أننا سنعلق بداخلها للأبد، لكننا لن نتوقف عن الكفاح حتى نجد مخرجاً. |
savaşmaktan korkan ve buranın onurunu kirleten, bu adamı atın. | Open Subtitles | لا أريد لهؤلاء الأوغاد الخائفون من القتال أن يدنسوا هذا المكان الطاهر |
Kavgada ne kadar kötü yaralanırsa yaralansın asla savaşmaktan vazgeçmezler. | Open Subtitles | الآن ، لا توجد طريقة بأنك سوف تترك القتال أبداً . مهما كنت بجروح خطيرة. |
Ama çölde savaşmak, balta girmemiş bir ormanda, savaşmaktan çok daha farklı... | Open Subtitles | ولكن القتال في الصحراء يختلف كثيراً عن القتال في غابات الكانوبي |
Çölde savaşmak, balta girmemiş bir ormanda savaşmaktan çok daha farklı elbette. | Open Subtitles | ولكن القتال في الصحراء يختلف كثيراً عن القتال في غابات الكانوبي |
Genç bir adam için ülkesi ve kraliçesi için savaşmaktan daha onurlu bir şey yoktu. | Open Subtitles | ما كان هناك شرفاً لشاب أعظم من القتال من أجل الملكة والبلاد |
Yani bu yaratıklar savaşmaktan vazgeçmiyorlar ve evlerine gitmiyorlar. | Open Subtitles | .اذا هذه الاشياء لن تتوقف عن القتال وتذهب الى منزلهم |
-Umarım. Bak silahını ver ve evine git, savaşmaktan sıkıldım artık. | Open Subtitles | حسناً، أعطني سلاحك و عد الى بيتك، لقد سئمت القتال |
İnsanoğlu duyguları ve istekleri olduğu sürece asla savaşmaktan vazgeçmeyecek. | Open Subtitles | البشر لن يتوقفون عن القتال طالما لديهم تلك المشاعر و الرغبات |
Bioroidler ve insanların bir arada yaşamaları tek çözümdü; ama insanlar savaşmaktan hiç vazgeçmediler. | Open Subtitles | و التعاون بين البيورياد و البشر هي الطريقة الوحيدة لكن , البشر لم يتوقفوا عن القتال |
Doğuda Kızıl Ordu'yla savaşmaktan çok daha kolaydı. | Open Subtitles | أسهل كثيراً من القتال في الشرق ضدّ الجيش الأحمر |
Savaşacak pek şeyimiz kalmayacak. - savaşmaktan kaçınmak için bu kadar hızlı gidiyoruz. | Open Subtitles | لن يكون لدينا الكثير لتركة نحن نسرع لتجنب القتال |
Seni cephede savaşmaktan alıp firarileri ve korkakları avlamaya göndermişler. | Open Subtitles | لقد ابعدوك عن جبهة القتال لتبحث عن الفارين من الجنديه والجبناء ، حسناً ، انا لست هذا ولا ذاك |
Terörizmle savaşmanın yolunun teröristler gibi savaşmaktan geçtiğini ben söyledim. | Open Subtitles | قلتُ بأنّ الطريقة الوحيدة لمجابهة الأرهاب هي بالقتال كإرهابي ، و قدّ عنيت ما قلت. |
Adamlarım Pendragon sancağı altında savaşmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | رجالي فخورون بالقتال تحت راية الـ"بندراغون" |
Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | البعض يقول أننا سنعلق بداخلها للأبد، لكننا لن نتوقف عن الكفاح حتى نجد مخرجاً. |
Halklarımızı kurtarmamızın tek yolu birlikte savaşmaktan geçiyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإنقاذ قومينا هي أنْ نتحد معاً |