"savaşmalısın" - Translation from Turkish to Arabic

• تقاتل
• تقاومي
• تكافح
• تقاوم
• تحارب
• تقاتلي
• تحاربه
• تحاربي
• تكافحي
• الكفاح
• تقاتله
• تحاربيها

Kazanman veya kaybetmen umurumda değil. savaşmalısın, anladın mı?
لا أهتم أن رَبحت أوهُزمت المهم أن تقاتل ، أتفهم؟

Ama bunun için mücadele etmelisin. Bunun için savaşmalısın.
ولكن عليك أن تقاتل من أجل ذلك و عليك أن تقاتل من أجل ذلك

savaşmalısın! Bununla savaşmalısın!
عليك أن تقاومي عليكِ أن تقاومي هذا

Eğer bunu gerçekten istiyorsan, Onun için savaşmalısın.
إذا كنت تريدها فعلاً، فعليك أن تكافح مِن أجلها

Goa'uld içinde ölecek, ama o zamana kadar savaşmalısın.
الجواؤلد الذى بداخلك سيموت ! الى هذا الحين يجب ان تقاوم

Ve sen de annem için savaşmalısın!
وانت يجب ان تحارب من اجل امي ايضا

Ama böyle salamazsın. savaşmalısın.
لكنْ يجب ألّا تذعني عليك أنْ تقاتلي

Seni kendi çılgınlığına çeker ve sen bununla savaşmalısın.
هي ستسحبك إلى جنونها و يجب عليك أن تحاربه

Oraya gidip savaşmalısın.
. يجب أن تعودي إلى هناك و تحاربي

Rakibinle savaşmalısın, onun hücumlarını savuşturmalısın ve bazen de onu öldürmelisin.
ينبغي أن تقاتل منافسك وتدفع هجماته وأحياناً, قد تضطر للقتل

Bir şeye değer veriyorsan onun için savaşmalısın.
إذا كنت تهتم بشأن أمر ما، فعليك أن تقاتل لأجله.

Ama ne olursa olsun galibiyetten emin olarak savaşmalısın.
،لكن بغض النظر عن ذلك .فلا بدّ أن تقاتل دومًا موقنًا بالنصر

Sen onun rızası için savaşmalısın.
عليك أن تقاتل من أجل الحصول على غفرانه

Bununla savaşmalısın. Uyanmak zorundasın.
يجب أن تقاومي هذا, يجب أنْ تستيقظي

savaşmalısın, aşkım. savaşmalısın.
يجب أن تقاومي يا حبيبتي يجب أن تقاومي

Eğer onu geri istiyorsan, onun için savaşmalısın.
أنت تريدها أن تعود يجب أن تكافح من أجلها

İçindeki bu zaafla savaşmalısın.
عليك أن تقاوم ذلك الضعف الذي في أعماقك

♪ Şimdi de, annen en iyi porno dergilerini fırlatıp attı ♪ ♪ savaşmalısın
* والآن أمك تقوم برمي أفضل مجلات الإباحة التي تملك * * ضبطت * * عليك أن تحارب *

Bununla savaşmalısın.
يجب أن تقاتلي ذلك

Onun en güçlü olduğu yerde onunla savaşmalısın.
يجب أن تحاربه... فى المكان الذى يكون فيه قوياً

Son nefesine kadar savaşmalısın.
يجب أن تحاربي حتى النفس الأخير

Bence onun için savaşmalısın.
أعتقد أنه يجب أن تكافحي من أجلها.

Onu seviyorsan, onun için savaşmalısın.
لو كنتِ تُحبّينه، فعليكِ الكفاح من أجله.

- Olmaz, birini gerçekten tanımak için onunla savaşmalısın.
- كان من الممكن أن تسأل فحسب -لا، انت لا تتعرف على شخص ما حقا ً.. إلى أن تقاتله

Bu Wendigo'nun kanı ve onunla savaşmalısın.
حسناً، هذه دماء ( الوينديغو ) ويجب أن تحاربيها