"savaşmaya değecek" - Translation from Turkish to Arabic

• تستحق القتال
• يستحق القتال

Uğruna savaşmaya değecek bir kız varsa demek istediğim şu ki uğruna savaşmaya değecek bir kız
في أي بنت تستحق القتال من أجلها هذا الذي قلته أي بنت تستحق القتال من أجلها

Sana, savaşmaya değecek bir mücadele gibi mi görünüyor?
هل دائماً تبدو كمعركة تستحق القتال فيها؟

Bu dünyada hâlâ savaşmaya değecek bir şeyler olabilir.
ربما هناك بعض الاشياء فى العالم تستحق القتال من اجلها

Bence, bu adamların savaşmaya değecek bir nedeni var. Yaptığımız bu değil mi?
هؤلاء الرجال لديهم سبب يستحق القتال من أجله , أليس هذا ما نفعل

Uğruna savaşmaya değecek tek şey oğlum.
الشيء الوحيد الذي كان يستحق القتال من أجله هو إبني

Ama tam gerçek bir vizyon sahibi, savaşmaya değecek bir mücadelenin lideri olma fırsatıyla karşılaştın ve sen öylece gidiyorsun.
لتكون ذي بصيرة و تقود المعركة التي تستحق القتال من أجلها, ستتخطى الأمر فحسب.

# Uğruna savaşmaya değecek bir kız var ise #
في أي بنت تستحق القتال من أجلها

savaşmaya değecek tek mücadele budur.
وهي المعركة الوحيدة التي تستحق القتال

savaşmaya değecek şeyler olduğuna inanıyorum.
أعتقد انها أشياء تستحق القتال من أجلها

# Uğruna savaşmaya değecek bir kız #
أي بنت تستحق القتال من أجلها

Uğruna savaşmaya değecek kadar!
أرض تستحق القتال من أجلها

Ne kadar kötü düşerlerse düşsünler savaşmaya değecek bir şey varsa hiçbir zaman pes etmezler.
فإنهم لن يستسلموا أبداًً لأمر يستحق القتال لأجله

Bizi daha iyi birer insan yapıp, savaşmaya değecek şeyler veriyor.
يجعلوننا أفضل، وتعطينا شيئا يستحق القتال من اجله.

Uğruna savaşılacak çok şey var. savaşmaya değecek çok şey..
و هذا أمر يستحق القتال من أجله

Hatta, bir keresinde bana, "iyi ve hazır olduğumda savaşacağım uğrunda savaşmaya değecek bir şey olduğunda savaşacağım" demişti.
في الحقيقة, اخبرني مرة"انا ساُقاتل عندما اكون مُستعد". "ساُقاتل عندما اجد شيئاً يستحق القتال له"