Her zaman, savaştığın o şey olmandan korktum. | Open Subtitles | دائما كنت أخشى أن تصبح ذلك الذي تحارب من أجله |
- Uğruna savaştığın bu imparatorluk yaşlı, çürük ve yok edilmek için yalvarıyor. | Open Subtitles | -هذه الامبراطورية التى تحارب من اجلها -قديمة وفاسدة وتستحق التدمير |
Her daim uğruna savaştığın şey buydu ve sonunda kazandın. | Open Subtitles | , هذا كان كل ما حاربت من أجله و لقد ربحت |
Sen askersin.Bunlar korumak için savaştığın insanlar. | Open Subtitles | أنت خدمة بالجيش هؤلاء هم الناس الذي قاتلت من أجلهم. |
- Şimdi, savaştığın onca şeyi belki de akışına bırakmalısın. | Open Subtitles | -الآن بما أنك تحاربين للأمور وأنهربماانيجبأنتذهبيبها. |
Uğruna savaştığın Sparta hiç olmadığı kadar zengin ve güçlü olacak. | Open Subtitles | تكافح ذوداً عن سبارطه ستكون أغنى وأقوى من أيِّ وقتٍ مضى |
Uğruna savaştığın her şey hayatının geri kalanı, özgürlüğün, geleceğin ve annen. | Open Subtitles | كل شئٍ انت تحارب من اجله حياتك بأكملها , حريتك , مستقبلك .... |
Bunun doğru olmasını çaresizce istiyorsun çünkü böylece, inkâr etmek için her gün körü körüne savaştığın gerçeklikle yüzleşmek zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | أنتَ مستقتلٌ للغاية من أجل أن يكونَ هذا صحيحاً لأنهُ بهذهِ الطريقة لن تكون مضطراً لمواجهة الواقع الذي تحارب بشكل خانع للغاية كل يوم من أجل أنكاره |
Uğruna savaştığın geleceği keşfetmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تعرف المستقبل الذي تحارب من أجله |
Suçla savaştığın falan yok. | Open Subtitles | أنت لا تحارب الجريمة |
Son aylarda savaştığın tarafı tespit ettim. | Open Subtitles | التي تحارب فها منذ بعض الاشهر |
Sen askersin.Bunlar korumak için savaştığın insanlar. | Open Subtitles | أنت كنت في العسكرية. حاربت دفاعا عن هؤلاء الناس. |
Kendin için savaştığın gerçeğiyle yüzleş. | Open Subtitles | إعترف بالأمر، أنتَ حاربت لأجل نفسك |
Sen burada boş yere ölürken yapması zor olan uğruna savaştığın her şey orada yok oluyor. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ حاربت بقوةٍ لبناءه ... يتهاوى بينما أنت تحتضر هنا .. |
Korumak için savaştığın bütün o boktan şeylerin, daha sonra araba durdu. | Open Subtitles | إنه الأمور التي قاتلت لحمايتها ثم تعود والسيارة تتعطل. |
Boşa harcarsan, bugüne kadar uğruna savaştığın her şeyi çöpe atmış olursun. | Open Subtitles | إن ضيعتها، فستدمر كل شيء قاتلت يومًا لأجله |
savaştığın hergün, ben de savaştım. | Open Subtitles | كل يوم قاتلت فيه أنا قاتلت فيه أيضا |
Şimdi, savaştığın onca şey... | Open Subtitles | .. لذا ، أنت تحاربين الأشياء التي |
Bana beraber savaştığın asileri terk ettiğim için değil, seni terk ettiğim için kızgınsın. | Open Subtitles | هيا ، "ماريا" الآن،إماأنكِغاضبهمني... لأنني تركت المتمردين الذين كنتِ تحاربين معهم، |
Ne uğruna savaştığın onlara hiç bir şey ifade etmiyor. Hepsi bir hiç uğruna. | Open Subtitles | أنت تكافح عن المعاني التي لاتعني لهم شيء |
Uğruna savaştığın "Kral" unvanına gelince bütün Yunanistan'ın yöneticisi olarak ilan edilecek ve sadece, dünyanın tek ve gerçek efendisine hesap vereceksin. | Open Subtitles | تكافح من أجل تاج الملك مولاي سيعينك أحد أمراء حربه في اليونان بأسرها موالي فقط لواحد سيد العالم الحقيقي |