"saygı duyan" - Translation from Turkish to Arabic

• يحترم
• تحترم
• يحترمك
• ويحترمك
• يحترمكِ
• يحترمني

- Ölüsüne saygı duyan bir Navajoya ait oldugunu söylüyor.
يقول بأنه من المحتمل أن يكون النافاهو لذي يحترم الموتى

Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman hem insanlara hem de gezegene saygı duyan bir iktisat geliştirebiliriz.
حيثما نجد أنفسنا منهارين بين السوق والدولة، نستطيع أن نبني اقتصادًا يحترم كلًا من البشر وكوكب الارض.

Kendine saygı duyan bir Güneyli asla hazır kullanmaz. Ben mısır ezmemle övünürüm.
لايوجد جنوبي يحترم نفسه يحضر الجريتس الفوري، فأنا أفخر بالجريتس خاصتي

Ben buraya, umutlarıma ve hayallerime saygı duyan ailemin yanına aitim.
انتمي إلى هذا المكان مع عائلتي التي تحترم آمالي وأحلامي

Gerçekten beraber olacağın oğIanı seçerken, onun sana saygı duyan biri olmasına dikkat edeceksin.
عندما تختارين الفتى الذى ستكونين معه حقاً أن يكون شخصاً يحترمك

Bayanların kapısını açan erkeklere ve ebeveynlerine saygı duyan çocuklara inanıyorum ben.
آمنت بأن يفتح الرجال الأبواب للسيدات وأن يحترم الأطفال الشيوخ

O insan hayatına büyük saygı duyan bir barış adamı.
إنّه رجل سلام. و يحترم الحياة البشريّة كثيراً.

Benim anladığım şey; hayata saygı duyan, çocuklarını seven senin gibi bir adam için bunun ne kadar zor olduğudur.
ما أراه هو مدى صعوبة هذا كان بالنسبة لك أن تفعل كرجل يحترم الحياة، و

Kendilerini ve sevdikleri insanları koruma konusundaki haklara benden çok saygı duyan başka kimse yoktur ama bu hayatta her şeyin bir sınırı vardır.
لا أحد يحترم حقوق الناس لحماية أنفسهم وأحبائهم أكثر مني. لكن لكل شيء في الحياة قيود.

Zekâna saygı duyan bir patron ve sana benimkinin iki katı kazandıran tam zamanlı bir iş.
رئيس يحترم فكرك ووظيفة تمنحك ضعف ما احصل عليه

Maça çok saygı duyan bir oyuncu daha tanımadım.
لا أعرف لاعب يحترم اللعبة أكثر منه

Yoksa sahibine saygı duyan ve emirlerini dinleyen bir bekçi köpeğimi?
...أم تريده حارساً يحترم سيّده ويطيع أوامرنا؟

Gerçekten hepimizin gerçek sahibi olduğu dijital ortamlara, insan çeşitliliğine saygı duyan ve bize söz hakkı tanıyan, sürece katılımımızı sağlayan ortamlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
أعتقد أننا نحتاج حقاً إلى بيئات رقمية التي نملك جميعاً في الواقع بعض الملكية الحقيقية لها، البيئات التي تحترم تنوع الوجود الإنساني والتي تعطينا بعض الآراء وبعض المدخلات في العملية.

Ailesine Lane'in size duyduğundan daha fazla saygı duyan başka bir çocuk görmedim şimdiye kadar.
لَكنَّها طفل جيد جداً. أنا لا أعتقد أنى قابلت أَبَداً طفل تحترم أبويها أكثر من(لَين).

Özgürlüğümüze ve hayatlarımıza saygı duyan bir yasa.
سياسة تحترم حريتنا وحياتنا.

Gerçek bir adamla dengin olan biriyle, şampiyonunla seni seven ve saygı duyan biriyle ve sana deli olan biriyle.
لشخص يضاهيك، بطلك ،الذي يحبك و يحترمك و غاضب منك غضب الحِمم

Gerçekten beraber olacağın oğlanı seçerken onun sana saygı duyan ve sana iyi davranan biri olmasına dikkat edeceksin.
عدينى بأنك عندما تختارين الشاب الذى ستكونين معه حقاً أنه سيكون شخصاً يحترمك ...و يعاملك جيداً

Sadece sana saygı duyan bir yanım var, çünkü bana çok büyük bir iyilik yaptın. Amazon ulusu öldü.
هناك فقط جزء صغير مني يحترمكِ لأنكِ فعلتِ لي معروفاً كبيراً

Görüyorsun ya; ona saygı duyan benim, ama onun gözdesi sendin. Ve gittiğin zaman bunu çok kötü karşıladı.
انا لقد كان يحترمني, لكنك كنتالمفضللديه,وعندماغادرت..