"saygıdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإحترام
        
    • الاحترام
        
    • احترام
        
    • إحتراماً
        
    • إحترام
        
    • احتراماً
        
    Elbette değil. Büyükannem Yahudilere karşı saygıdan başka hiçbir şey hissetmezdi. Open Subtitles جدتى كانت تكن كل الإحترام للمجتمع اليهودى
    Bir zamanlar tanıdığım adama saygıdan buraya geldim ben. Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا من باب الإحترام فحسب، نحو رجل كنت أعرفه يوماً ما.
    Makise'ye olan saygıdan dolayı, ...sana bir şans vermeyi düşünmüştüm. Open Subtitles من دواعي الاحترام لماكسي ظننت انه علي ان امنحك فرصة
    Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. Sevgi ve saygıdan dolayı. Open Subtitles الأب الروحى لقب استعمله أصدقاؤة بدافع المودة و الاحترام
    Ne kadar yetenekli olduğumuz ve başkalarına kıyasla yetilerimizin düzeyinin farkında olmak öz saygıdan çok daha fazlasıyla ilgili. TED معرفة إلى أي مدي نحن مؤهلون وكيف تتجمع مهاراتنا ضد مهارات الآخرين هو أكثر من زيادة في احترام الذات.
    Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. Open Subtitles لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة.
    Ben saygıdan daha fazlasını yaptım. Ona inandım. Open Subtitles أنا أفعل أكثر من إحترام هذا أنا أصدقه
    saygıdan bahsedene bakın --Mr. Open Subtitles انظروا من يتكلم عن الإحترام ..
    Ama korkudan değil, saygıdan. Open Subtitles لكن ليس بدافع الخوف بل الإحترام
    Umuyorum ki merhuma saygıdan geldiniz. Open Subtitles آمل أنّكِ أتيتِ لتقديم الإحترام للميّت.
    Eğer işbirliği yapmak istemiyorsan babamın davası çözülene kadar saygıdan dolayı buralarda görünme. Open Subtitles وإن رفضت المعاونة، بدافع الإحترام... إلى أن تُحل قضية والدي.. لا تُظهر وجهك هنا ثانية..
    Sende beni rahatsız eden saygıdan yoksun olman. Open Subtitles الذي يزعجني حقاً, تقليلك من الإحترام
    Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. Sevgi ve saygıdan dolayı. Open Subtitles الأب الروحي لقب استعمله أصدقاؤه بدافع المودة و الاحترام
    Paylaştığınız karşılıklı saygıdan bahsediyordum. Open Subtitles كنت أتحدث عن الاحترام المتبادل الذي تشتركونه
    saygıdan değil, sadece hakkım olan. Open Subtitles الاحترام ليس حقاً مكتسباً أيها الأمير الصغير
    Seni çok seviyorum. Sana duyduğum saygıdan dolayı büyük bir anlaşma yaptım. Open Subtitles ‫أحبك كثيرا ولك عندي ‫قدرا كبيرا من الاحترام
    Yani saygıdan mı Cadılar Bayramı'nda gösteri yapmıyoruz? Open Subtitles لا نقدم العروض بليلة الهالويين بدافع الاحترام إذاً؟
    Onlar Bay Aryan, bunu saygıdan yapıyorlar. - Onlar, korkudan sizi selamlıyorlar. Open Subtitles انهم يلمسون قدمك بدافع الخوف وانت اسئت الظن ان خوفهم هو احترام
    Korkudan kaynaklı saygı gibi değil, saygıdan kaynaklı saygı gibi. TED وليس احتراماً ناتجاً عن الخوف، ولكنه احترام بكل ما تعنيه الكلمة من معنى.
    Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. Open Subtitles لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة.
    Hayır, ben sandım ki karın ölmüş ve sen de onu saygıdan dolayı takıyorsun. Open Subtitles كلاّ، حسبتُ زوجتكَ ماتت، وأنّكَ ترتدي الخاتم إحتراماً لها.
    CNN bunu almaya çalıştı ama teşkilata olan saygıdan almadılar. Open Subtitles الـ"سي إن إن" حاولت التمسك بهذا واريناه بدعوى إحترام مشاعر العائلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more