"saygıdeğer bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • محترم
        
    • محترمة
        
    • محترماً
        
    saygıdeğer bir savaşçıdan konaklama için para isteyen birine dönüştün. Etkileyici doğrusu. Open Subtitles من محارب محترم إلى مطالباً للمال من أجل المبيت، عجباً من ذلك
    Bu, saygıdeğer bir avukatın yapacağı... Open Subtitles انه ليس من نوعية الأشياء التى يقوم بها محامى محترم
    Raymond'ımız dış görünüşü normal, çalışkan, ağırbaşlı ve toplumun saygıdeğer bir üyesi olarak kalacak. Open Subtitles حبيبنا ريموند سيظل فى الظاهر شخصا طبيعياً واعياً منتجاً عضو محترم فى المجتمع ..
    Sana adli tabip olduğunu söyledim,.. ...çok saygıdeğer bir meslektir, baba. Open Subtitles لقد أخبرتك، هي طبيبة شرعية، وهي مهنة محترمة جدّاً يا أبي.
    Çok güzel, temiz, sıkı çalışma istiyor ve saygıdeğer bir iş. Open Subtitles انها وظيفة جيدة و شريفة و بها اجتهاد بل و محترمة
    Bankacılığın çok saygıdeğer bir meslek olduğu söylendiğinde birçoğumuz bankacılığa girmek istiyoruz. TED فعندما يُقال لنا ان العمل في المصارف هو مهنة محترمة جدا فجميعنا سوف ينساق الى الرغبة بالعمل في المصارف
    Ernie saygıdeğer bir iş adamıydı... ve toplum içinde sevilen bir adamdı. Open Subtitles إيرني كان رجل أعمال محترماً وعذواً محبوباً بالمجتمع
    İngiltere'de saygıdeğer bir vatandaş olurdu. Open Subtitles يجب ان يكون محترم جدا في إنجلترا , اليس كذلك؟
    Dr. Bruner'in çok saygıdeğer bir uzman olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles علي أن أخبرك بأن الدكتور برونر رجل محترم في مهنته
    Herkes küçük elf şapkasını giysin. Bunu takamam. Tanrı aşkına, saygıdeğer bir mesleğim var. Open Subtitles لن اضع هذا الشيء على راسي بحقكم,انا محترم في مجال عملي
    Sizi temin ederim ki efendim saygıdeğer bir erkeğe işkence etmeye dayanan hiçbir zarafet iddiasında değilim. Open Subtitles أؤكد لك ياسيدى أننى لاأطمح فى أمتلاك تلك الطرق الأنيقة التى تهدف الى تعذيب رجلا محترم
    İyi saygıdeğer bir profesyonelle evlenme arifesinde olan genç ve çekici bir kadının, Open Subtitles وعلى وشك أن تتزوج من رجل محترم ومهذب ومحترف ولديها مستقبل مشرق
    İtiraz ediyorum. Müvekkilim toplumun saygıdeğer bir üyesi. Open Subtitles أعترض يا سيادة القاضى إن موكلى رجل محترم فى المجتمع
    Eğer oraya saygıdeğer bir şeyle dönersem onlar da aynı şekilde icabet edeceklerdir. Open Subtitles إن إستطعت العودة بعرض محترم على الأغلب سيظهرون نفس الشيئ
    Bunun anlamı şu ki hükümet işlerinde ya da saygıdeğer bir işyerinde asla çalışamazsın. Open Subtitles أتعلم أنه بدون تسريحك الشرفي لايمكنك أن تحصل على عمل بالخدمة المدنية أو أي شركة محترمة وخاصة
    Tahminim kendine saygıdeğer bir imaj kazanmaya çalıştığı yönünde. Open Subtitles توقعي أنه يحاول أن يبني لنفسه صورة محترمة فحسب
    Ben onurlu, Tanrı'dan korkan, ahlaki kurallara sıkı sıkıya bağlı... 27 yıldır mutlu bir evliliği olan, saygıdeğer bir kadınım. Open Subtitles أنا سيدة محترمة ومستقيمة وتخاف الله وبأخلاقيات ليست محل موضع شك أو اتهام وسعيدة في زواجي لمدة 27 عاما
    Eğer benim karım olacaksan araba parçalayarak saygıdeğer bir hayat yaşaman gerekir. Open Subtitles لا خيانة ثانية يكفى اذا كنت ستصبحين زوجتى يجب ان تحصلين على حياة محترمة
    Benimkiler gibi operasyonlar olmadan bazı ülkeler için saygıdeğer bir savaş yürütmek imkânsız olurdu. Open Subtitles ، بدون عمليات مثل عملياتى سيكون من المستحيل لبلدان معينة أن تخوض حرب محترمة
    Beni bilirsin, görüldüğümüze emin olduk ve bunu saygıdeğer bir şekilde yaptık. Open Subtitles حسناً، إنّك تعرفني. حرصنا على رؤيتنا وأبقينا هذا محترماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more