Bence Schaeffer'in teorisini bir kenara bırakmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تركزي لما سأقول وأقول حان وقت ألغاء نظرية شيفر بالفعل. |
Görünüşe göre Mike Schaeffer Virginia'nın kocası Dan'i tanıyormuş. | Open Subtitles | لقد تبيّن أنّ مايك شيفر يعرف دان زوج فرجينيا. |
Schaeffer yanılgısını saplantı haline getirdi. | Open Subtitles | شيفر أصبح مهوس مع أنه كان على خطأ |
Bu konudaki düşüncelerine ihtiyacım olacak Schaeffer. | Open Subtitles | أود أفكارك على هذا ، شيفر ، وكنت أقدر |
Şimdi bizi ölüme terk edip kaçıyor işte. Tıpkı, Schaeffer gibi hepimizin kafa derisi yüzülecek. | Open Subtitles | الآن هو هرب، وتركنا أن نموت سيسلخون فروات رؤوسنا، تماما مثل ما كان شايفر |
Schaeffer katilin Maggie Warner'a karşı bir şeyler hissettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | شيفر يعتقد القاتل لديه شيء ل ماجي وارنر . |
Teğmen Schaeffer ve izciler. | Open Subtitles | ملازم شيفر والكشافة |
Teğmen Schaeffer kendisini takip edene daha dikkatli olmalı. | Open Subtitles | الملازم (شيفر) يجب أن يكون أكثر حرصاً من الذين يتبعونه |
Ben Schaeffer'i suçlamıyorum. Adı dolaşma izninde yazıyordu. | Open Subtitles | لا تلوم (شيفر) إسمه كان على تصريح الرحله |
Şerif Raymond Schaeffer. | Open Subtitles | هذا الشريف ريموند شيفر |
Ben Ashley Schaeffer'ım. Bende sürüsüne bereket BMW var. | Open Subtitles | أنا (آشلي شيفر)، لديّ أطنان من السيارات الفاخرة |
- Ashley Schaeffer'dan bugün bir telefon geldi ve büyük paralardan bahsetti, Kenny. | Open Subtitles | انطق ،اتصل بي (آشلي شيفر) اليوم وضع مبلغ هام على الطاولة |
Pekala, Ashley Schaeffer BMW'da tüm gün boyunca ödüller dağıtılmaya devam ediyor. | Open Subtitles | (هنا وكالة (آشلي شيفر الأسعار تتحطم الواحدة تلو الأخرى |
Olivia Schaeffer'in Bay Robbins'le yattığını düşünüyorum. | Open Subtitles | -اعتقد أن (أوليفيا شيفر) تضاجع الاستاذ (روبينز ) |
Schaeffer fabrikadaki o 4 cesedi bulmama yardımcı oldu. | Open Subtitles | كان (شيفر) مسؤول عن اكتشافي أربع جثث في المصنع |
Catherine, Schaeffer. Marlene Anderson için kayıp ihbarı bile verilmemişti. | Open Subtitles | (كاترين), (شيفر), (مارلين اندرسون) ليسو مفقودين |
Bisgaard, ben Schaeffer. Catherine'i kaçırmış. | Open Subtitles | (باسغارد), انها (شيفر) لقد حصلت على (كاترين) |
Pekâlâ Schaeffer, nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | (شيفر), ما الذي يجعلك متأكد لهذه الدرجة؟ |
Schaeffer'in kriminoloji tekniğini takip edeli neredeyse bir hafta oldu. | Open Subtitles | أنا فقط أقول، قاربنا على اسبوع؟ ونحن نطاردة بالضحايا ( عملا بنظرية ( شيفر. |
Enerji Bakanlığı'ndan Rick Schaeffer'la konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك الاتصال بـ"ريك شايفر"في وزارة الطاقة. |
Dediğim gibi, Bay Schaeffer'la konuşmanız gerek. | Open Subtitles | كما قلت, عليك التحدث إلى السيد"شايفر". |
Sizi görmek isteyen Bay Schaeffer adında biri var. | Open Subtitles | سيد شيفير هنا لرؤيتك |