"scully'nin" - Translation from Turkish to Arabic

• سكولي
• سكالي

Scully'nin bilgilerini en yeni Yalnız Silahşör'e yükledim. - "Düşünür" adıyla geçiyor.
حمّلت بيانات سكولي الطبية إلى الرجل المسلّح الوحيد الأحدث.

Her ne yapmaya zorlanırsa zorlansın, tek gerçek, Scully'nin silahlı ve tehlikeli olduğu.
مهما دفع سلوكها، تبقى الحقيقة الذي سكولي المسلّح والخطر جدا.

Scully'nin beni öldüreceğini mi söylemeye çalışıyorsun?
أوه، أنت تحاول إخباري الذي سكولي سيضربني.

Ajan Scully'nin düştüğü mağarada bir şey vardı, bir yazıt.
كان هناك شيئاً بالكهف الذي سقطت به سكالي, إهداء ما.

Bu sabah Scully'nin silahını, buzdolabında donmuş yoğurdun içinde buldum.
هذا الصباح وجدتُ مسدس سكالي في الثلاجة، في الزبادي المجمد

Demek istediğin bu şey Ajan Scully'nin vurduğu--
تعني, تعتقد بأن تلك الجثة, التي أطلقت العميلة سكالي عليها النار..

Kitabımda Ajan Scully'nin aşık olduğunu yazdım ama bu mümkün değilmiş.
في كتابي، أنا أكتب ذلك وكيل سكولي إنهيارات عاشقة لكن تلك مستحيلة جدا.

Buldukları Scully'nin Cobra'ya gönderdiği cevaplar.
بإنّهم يسحبون تعود مراسلة سكولي إلى كوبرا.

Ajan Scully'nin yanında olan biri onu telsize çağırsın.
أحتاج شخص ما الذي مع الوكيل سكولي سيضعها على الراديو.

Genel Müdür Yardımcısı Kersh Ajan Scully'nin işini sana verdi.
نائب المدير كيرش سلّمك هذا الشغل fiilling في للوكيل سكولي.

Onları durdurmak için Scully'nin bebeğini öldürmeye çalıştım.
مجرّب لقتل الطفل سكولي الالرضيع لتوقّفهم.

Bu hikayeyi yukarıya bildirirsen yalnızca suçlanmış olması bile Scully'nin kovulmasına yol açar.
تأخذ تلك القصّة إلى أو بي آر الإتّهام لوحده يمكن أن يكلّف سكولي شغلها.

Onu verirsen Ajan Scully'nin başını ve kendi başını belaya sokarsın.
تدور ذلك في تفتح عالما مشكلة للوكيل سكولي.

Bu rapora göre Ajan Scully'yle birlikte yaptığınız tutuklamaların ortalaması, Mulder'la Scully'nin yedi yıllık ortalamasından daha fazla.
من هذا التقرير، أنت ووكيل سكولي كان عندها توقيفات أكثر على النسبة المئوية من أنّها ومولدر على مدى سبعة سنوات.

Scully'nin, yerde yatan adamın ben olduğum yalanı sürdükçe burada gerçekleri öğrenebilirdim.
طالما اقتنعوا بأن كذب سكالي أنها كانت مصدومة, يمكنني أن أكشف الحقائق هنا.

Oyun, Ajan Scully'nin inceleme yapmak için hayatta olmayacağı düşünülerek planlanmıştı.
توقيت الخدعة كان مخططاً بحيث أن العميلة سكالي.. لن تكون حية لتجري الفحص.

Yüzlerce sıra raflardaki materyaller Scully'nin kanserinin tedavisi için bana bir şey ifade etmiyor.
مئات من صفوف الجوارير هي مواد لا تكشف شيئاً بالنسبة لي.. لعلاج سرطان سكالي.

Eğer gerçekten Scully'nin kanserinin tedavisi bende idiyse, o bana, ben de ona muhtaçtım.
إذا كان لدي بالفعل علاج لسرطان سكالي, لكنت الآن مربوطاً بها كما كانت لتكون هي.

Bu tesise izinsizce girdiğim gibi Scully'nin hikâye uydurduğuna güvenerek onun masalını anlatarak, onları yalana inandırmak için, kurtuluş için buradan çıkış yolumu bulmalıydım.
كما اقتحمت هذه الوحدة, كان علي إيجاد مخرج آمن منها,: بالإعتماد على تلفيق سكالي لقصتها,: لإخبارها قصة كاذبة,:

Babamı öldürttüğünü de, Scully'nin kaçırılışını da biliyordun.
تعرف متى قتل والدي, وكنت تعرف حين أخذوا سكالي.

Ajan Scully'nin durumunun gidişatı hakkında bir süre önce sana bir tavsiyede bulunmuştum.
لقد نصحتك بعدم سلوك طريق معيّن بوقتٍ مضى.. يتعلق بالعميلة سكالي.