"seçeneğim yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس لدي خيار
        
    • ليس لديّ خيار
        
    • ليس أمامي خيار
        
    • لا أملك خياراً
        
    • ليس لدى خيار
        
    • ليس خياراً
        
    • لا أملك الخيار
        
    • لا أملك خيارات
        
    • لا املك خيارا
        
    • لا خيار أمامي
        
    • ليس لي إختيار
        
    • ليس هناك بديل
        
    • لِي إختيارُ
        
    • املك خيار
        
    • يكن لدي خيار
        
    Şimdi daha zor, ama başka seçeneğim yok. Onları durdurmalıyım. Open Subtitles سأصبح اقوى الآن لكن ليس لدي خيار يجب ان اوقفهم
    - Başka seçeneğim yok. - Bu konuda dikkatli olmalısın. Open Subtitles ليس لدي خيار آخر ـ لكن كن حذرا بهذا الشأن
    Ve sana tarihteki en kötü telesekreter mesajını bırakmak üzere olduğumu biliyorum ama başka bir seçeneğim yok. Open Subtitles الاتصال بكل رقم أعطيته لي و اعرف اني على وشك ترك أسوأ رسالة صوتية في التاريخ , لكن ليس لديّ خيار آخر
    Madam, sizi zinadan dolayı suçlu bulmaktan başka seçeneğim yok. Open Subtitles سيدتي , ليس أمامي خيار سوى توجيه تهمة الزنى لكِ
    Üzgünüm Randy. Bak, başka seçeneğim yok. Listeye sadık kalmalıyım. Open Subtitles آسف راندي، لا أملك خياراً عليّ الالتزام بالقائمة، تحلّ بالايمان
    Başka seçeneğim yok. Bu durumda sen benim tek çaremsin. Open Subtitles ليس لدى خيار, انا فى مأزق وانت خيارى الوحيد
    Öyle bir seçeneğim yok. Ben Katolik'im. Dolayısıyla suçlu hissediyorum. Open Subtitles ليس خياراً ، أنا كاثوليكية لذا أشعر بالمعصية
    Tabii ki gelirim. Fazla bir seçeneğim yok, değil mi? Open Subtitles بالطبع سآتي ليس لدي خيار آخر، أليس كذلك؟
    Ama başka seçeneğim yok ve bu kez riske girmeyeceğim... çünkü bu sefer olmaz. Open Subtitles ليس لدي خيار ، لن اخاطر هذه المرة لأن لا يمكنني المخاطرة
    Siz, buradaki güç dengesini değiştirdiniz. Başka seçeneğim yok. Open Subtitles يجب ان تقومي باعدال ميزان القوة هنا , ليس لدي خيار
    Başka bir seçeneğim yok. Şeytan bu konuda oldukça açık konuştu. Open Subtitles ليس لدي خيار حقاً الشيطان أوضح وجهة نظره بشدّه
    Adım adım başa dönüp, o yeri bulmalıyım. Başka seçeneğim yok. Open Subtitles عليّ أن أعيد تتبّع تلك الخطوات لأجد ذلك الموقع ليس لديّ خيار
    Başkan Hanım, üzgünüm ama görevimden istifa etmekten Başka seçeneğim yok. Open Subtitles سيدتي الرئيسة، أخشى من أنه ليس لديّ خيار سوى الاستقالة من منصب رئيس مستشارينك
    Karate saldırı için kullanılmamalı, ama başka seçeneğim yok. Open Subtitles الكارتيه ليس للأستخدام العدواني ولكني ليس أمامي خيار آخر
    İşlerin nasıl ters gidebileceğinin farkındayım ama başka seçeneğim yok. Open Subtitles أدرك مدى سوء ذلك الأمر ، ولكن ليس أمامي خيار آخر
    Sanırım, pek bir seçeneğim yok, değil mi? Open Subtitles أعتقد بأني لا أملك خياراً بهذا الشأن ، أليس كذلك
    seçeneğim yok, ve seni öne sürmeyi planlıyorum, ben seni kollayacağım. Open Subtitles ليس لدى خيار وانا كنت افكر فى ارسالك فى بداية الامر وانت تحمى ظهر
    Sizi burada bırakmak gibi bir seçeneğim yok. Open Subtitles ترككم هنا ليس خياراً بالنسبة لي
    Gerçekten başka bir seçeneğim yok. Evet, yap, Ade. Open Subtitles أنا حقا لا أملك الخيار نعم, أنت تملكينه إيد
    Pek bir seçeneğim yok öyle değil mi? Open Subtitles حسنا، أعتقد أننى لا أملك خيارات كثيرة، أليس كذلك؟
    Benim bir seçeneğim yok. Hiçbir şeyim ve hiç kimsem yok. Open Subtitles انا لا املك خيارا ليس لدي شئ وليس لدي احد
    Elimden gelen en iyi şekilde yardımcı olmaktan başka seçeneğim yok! Open Subtitles حسنٌ، لا خيار أمامي سوى أن أبذل وسعي لمساعدته
    Her neyse, seçeneğim yok. işte... Yarın, tam 11'de. Open Subtitles على أية حال فأنا ليس لي إختيار هنا غدا في الـ 11
    Ama resmî sıfatım gereği suçlamasını dinlemekten başka seçeneğim yok. Open Subtitles لكنه واجبى المهنى ليس هناك بديل غير متابعة إتهامه
    Bunu yapmak zorunda kalmak istemezdim ama başka seçeneğim yok. Open Subtitles أنا لَمْ أُردْ أنْ لأعْمَلُ هذا، لَكنِّي لَيْسَ لِي إختيارُ.
    Bu yüzden, devam etmekten başka seçeneğim yok. Open Subtitles ولذالك ، انا لم املك خيار اخر الا المضي قدما للامام
    Başka seçeneğim yok. Ya onu kabul edeceğim yada seni bir daha göremeyeceğim. Open Subtitles لم يكن لدي خيار ، إما أن أرحب به أو أجازف بفقدها ثانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more