- Tatlım onlar gerçek kariyerler. seçeneklerini sınırlı tutmanı istemiyorum o kadar. | Open Subtitles | تلك كانت وظائف حقيقة انا فقط لا اريدك ان تحدي من خياراتك |
Daha çok tehlike, geleceğindeki seçeneklerini azaltır. | Open Subtitles | وكلما زادت خطورتك كلما قلت خياراتك مستقبلا |
Bu yüzden lütfen, lütfen, lütfen, burada seçeneklerini düşünürken bilgin olsun. | Open Subtitles | غير موجود لذا رجاءً، رجاءً، رجاءً.. بينما تقارنين خياراتك كلّها |
Ve hastanın daha önce duyduğu tüm standart tedavi seçeneklerini sundum. | TED | وأقوم بعرض جميع خيارات العلاج الإعتيادية والتي سمعها المريض في مكان آخر. |
Demek öyle? Peki sizinle birlikte olma sebebinin seçeneklerini açık tutmak olduğunu da söyledi mi? | Open Subtitles | وهل اخبرك انه قال انه بقى معك فقط ليبقي خياراته مفتوحة |
Hayır, seçeneklerini açık tutmak istediğini net bir şekilde belirtmişti. | Open Subtitles | لا, فقد كانت رغبتها واضحة تماما في ترك الخيارات مفتوحة |
seçeneklerini açık bırakmak istiyorsun, nötr bir yer seç. | Open Subtitles | تريدين الإبقاء ،على خياراتكِ مفتوحة اختاري مكاناً محايداً |
Bay, ressamlığa ilgin olduğunu biliyorum ve bu harika bir şey ama seçeneklerini açık tutmalısın. | Open Subtitles | باي، أنا أعلم أنك تحبين الرسم وكل هذا. وهذا رائع، لكن عليك أن تبقي كل خياراتك مفتوحة. |
seçeneklerini değerlendirmek normal bir şeydir bunu herkes yapıyor bugünlerde. | Open Subtitles | استكشاف خياراتك شيءٌ يفعله الجميع هذه الأيام |
Kızgın olduğunu biliyorum ama seçeneklerini düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك غاضب ولكن يجب عليك التفكير فى خياراتك |
seçeneklerini tekrar gözden geçirecek biraz zaman bulabilmişsindir umarım. | Open Subtitles | كنت آمل أن تحصل على وقت لإعادة النظر في خياراتك |
seçeneklerini konuşmaya hazır olduğunda müsait olacağım. | Open Subtitles | سأكون متواجدة عندما تكون مستعدا للتحدث عن خياراتك. |
seçeneklerini açık tutmak istemenden dolayı sen suçlamıyorum ama yanlış güvenlik poliçesini seçtiğin ortada. | Open Subtitles | لا ألومك برغبتك إبقاء جميع خياراتك مفتوحة، لكن واضج أنك اشتريت بوليصة التأمين الخطأ. |
tasarımı yeniden tanımlayabilirsiniz. Muhtemelen, hepimizin seçeneklerini yeniden oluşturmak için bulunduğunuz yerdeki herkesten daha yetkinsiniz. | TED | جدلياً لديكم سلطة أكبر من غيركم في مؤسساتِكم لخلق خيارات نعتمد عليها في حياتنا. |
Bilgi aktarım seçeneklerini en kısa sürede masamda istiyorum. | Open Subtitles | أريد خيارات نقل المعلومات على مكتبي في أقرب وقت ممكن. |
Size geçici çözüm seçeneklerini sunmama müsaade edin. | Open Subtitles | دعيني أسحب ثانية بعض خيارات العلاج المؤقت، |
Diğer seçeneklerini yoketmeliyiz. | Open Subtitles | علينا ان نأخذه بعيداً إلى خياراته الأخرى |
En iyilerden biridir ama seçeneklerini açık tutmayı sever. | Open Subtitles | إنه فقط يريد الإبقاء على خياراته مفتوحة لاحظت ذلك |
Cinayet konusunda zamanaşımı da yok, o yüzden seçeneklerini bir değerlendir. | Open Subtitles | لذلك كنت حقا بحاجة الى التفكير في الخيارات المتاحة أمامك الآن. |
Önce kristal küremize bakarız, ondan sonra cadılık seçeneklerini deneriz. | Open Subtitles | أولها نحن نلعب بثماني كرات سحرية ومن ثم نستعرض الخيارات المتاحة الأخرى |
Victor'u suçlamak için tabi, ...ama sıradaki de sensin Sarah, ...seçeneklerini düşünmek için bir kaç günün var. | Open Subtitles | لذا، ربما تريدين بضعة أيام لتحسمين خياراتكِ. |
Kız, aslında, o seçeneklerini değerlendiriyor. | Open Subtitles | هي، فيالحقيقة،وأعتقد أنهاتستكشف خياراتها. |