| seanslarını bitirmen için bir seans daha yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بجلسة لنناقش فيه إنهاء جلسات علاجك |
| Kester seanslarını bırakmayı düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | كيستر قال انك ستتوقفين عند اخد جلسات عنده |
| Yani başlangıç seanslarını sigorta karşılamıyor. | Open Subtitles | إذا التأمين لا يغطي ثمن جلسات العلاج هذه ؟ |
| Onun seanslarını inceleyen doktora öğrencisi. | Open Subtitles | طالبة الدكتوراه التي كان أحد ما يرصد جلساتها |
| Şuraya baksana bütün seanslarını kayıt altına almışlar. | Open Subtitles | يبدو و كأنها قامت بتسجيل جيمع جلساتها |
| Kilerde oturup bütün seanslarını dinlemesi dışında, hayır. | Open Subtitles | شيء عدا الجلوس ,بمخزن الأطعمة و التجسس على كل جلساتك العلاجية؟ ليس تماماً |
| Jared Dawson'a yaptığın özel tedavi seanslarını duydum. | Open Subtitles | سمعت عن جلسات علاجك الخاصة (مع (جيرارد داوسون |
| Neden Morgan'ın Amy'yle yaptığı doğa terapi seanslarını kestiniz? | Open Subtitles | (لمَ أنهيتِ جلسات علاج (مورغان البئي مع (إيمي)؟ |
| Onun seanslarını izleyen kimse yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أحد يرصد جلساتها |
| seanslarını hızlandırıyorum. | Open Subtitles | اني اقوم بتسريع جلساتها |
| Spor haberlerine yetişmek için senin seanslarını kullanmayı sevsemde daha önemli bir şey görüşmek istersen tamamen açığım. | Open Subtitles | حسناً ، انظر ، بقدر إعجابي بك بشأن إستغلال جلساتك ، لمُناقشة أمور الرياضة أنا مُتاح إذا كُنت تود مُناقشة |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 