"sebebi budur" - Translation from Turkish to Arabic

    • هو سبب
        
    • هذا هو السبب
        
    • هذا السبب
        
    Bence Nairobi Ulusal Parkı'nda aslan sayısının az olmasının sebebi budur. TED وأظن ان هذا هو سبب أن الأسود قليلون في منتزه نيروبي الوطني.
    Yeni aldığınız bir araba gibi oluyor, ve aslında bu kadar uzun süre devam etmelerinin sebebi budur. TED إنها كسيارة جديدة تمتلكها و هذا هو سبب صمودها مدة طويلة
    Belki de, kapıda beklerken bizi geciktirmelerinin sebebi budur. Open Subtitles ربما ذلك هو سبب التأخير أحياناً، عند البوابة
    Bir kadın olarak Hint Polis Servisine katılmamın sebebi budur. TED هذا هو السبب ، كامرأة ، انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية.
    Bu genomları okumaya ihtiyaç duymamızın sebebi budur. TED هذا هو السبب لماذا علينا أن نقرأ الجينوم.
    Belki de peşinde olmalarının sebebi budur. Open Subtitles ربما ليس هذا السبب لملاحقتهم لها
    Belki de o içkileri bedava vermenizin sebebi budur. Open Subtitles ربّما هذا هو سبب تقديمك كل تلك المشــــــروبات المجانية.
    Çöl tavuğu yuvalarının su çukurlarından bu kadar uzak olmasının sebebi budur. Open Subtitles و هذا هو سبب بُعد عش طائر .القطا عن حُفر الماء
    Belki de bana, herkesin böyle bir şansı varken ikinci şansı vermeme hatasını yapmanızın sebebi budur ama, efendim, bu bir hata çünkü ben mükemmelim. Open Subtitles ربما هذا هو سبب اقترافك لغلطة عدم التفكير أني أستحق فرصة ثانية , بينما حصل الجميع هنا على فرصة ثانية لكن يا سيدي، هذه غلطة لأني ممتاز
    Belki de bana, herkesin böyle bir şansı varken ikinci şansı vermeme hatasını yapmanızın sebebi budur ama, efendim, bu bir hata çünkü ben mükemmelim. Open Subtitles ربما هذا هو سبب اقترافك لغلطة عدم التفكير أني أستحق فرصة ثانية , بينما حصل الجميع هنا على فرصة ثانية لكن يا سيدي، هذه غلطة لأني ممتاز
    Sana gelmenin tüm sebebi budur. Open Subtitles كل ذلك هو سبب مجيئي إليك.
    Durmalarının sebebi budur. Open Subtitles هذا هو سبب وجود محطات
    Bir araya gelmemizin sebebi budur. Open Subtitles هذا هو سبب اجتماعنا
    Belkide Griffin'in geri gelme sebebi budur. Open Subtitles هذا هو سبب عودة الجرايفين
    Binalarda güneş enerji panellerini görmememizin sebebi budur. TED هذا هو السبب لماذا لا نرى العديد من الخلايا الشمسية على المباني حالياً.
    Belki de evliliğimizin yürümemesinin sebebi budur. Open Subtitles ربما هذا هو السبب الزواج لم ينجح في مسعاه.
    Ve sanırım bugün burada bulunmamın asıl sebebi budur. TED'deki siz çok parlak insanların hepsine, "Elinizdeki nedir?" diye sormak için. TED وأخمن أن هذا هو السبب الرئيسي لحضوري هنا اليوم، لجميع الناس الساطعين هنا في تيد، لأقول، " ماذا بين أيديكم؟"
    Kaçmayı kabul etmemin tek sebebi budur. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد لموافقتي على الهروب
    Belki de Audrey'nin yeni anılarla yaşlanmamış bir şekilde dönmesinin sebebi budur. Open Subtitles . ربما , ربما يكون هذا السبب . لقذفها لـ " اودري " بأزمنة مختلفة بدون ذاكرة . دون ان تكبر بالعمر
    Belki de sebebi budur. Open Subtitles ربما هذا السبب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more