"sebebin var" - Translation from Turkish to Arabic

• لديك سبب
• لديك الدافع
• ألديكِ سبب
• اي سبب

Yani Çinli patronun gönlünü yapmak için bir sebebin var.
لديك سبب إذاً لإبقاء القائد الصيني سعيداً

Beni görmek için haklı bir sebebin var mı, yoksa benden bilgi almak için sıkıştırmaya mı geldin?
هل لديك سبب شرعي لرؤيتي، أو أنتَ هنا لإستخراج المعلومات منّي؟

Ona elektroşok tedavisi gerek. Ona kızgın olmak için çok sebebin var, ...sana geçen bozuk değerleri mesela.
إنها تحتاج علاج بالصدمة الكهربائية لديك سبب وجيه لتغضبي منها

Ya da yumuşamayız ve karının cinayetini de listeye ekleriz. sebebin var.
.لديك الدافع ...وأنت زوج غاضب برقم قياسي

Dr. Cuddy, yalan söylediğimi düşünmek için sebebin var mı?
دكتورة (كادي)، ألديكِ سبب يجعلك تشكين أنني أكذب؟

Bu içgüdüden şüphelenmek için bir sebebin var mı?
هل لديك اي سبب للشك في هذا الإحساس؟

Borç verene üzülmek için iyi bir sebebin var.
إذن بيدو أن لديك سبب واضح للغضب من مستلم الضرائب

Tamamdır. Elini yıkamaman için iyi bir sebebin var artık.
هاك، لديك سبب جيد لعدم الاغتسال

Bu adamın ordusunda olmaman için herhangi bir sebebin var mı, evlat?
هل لديك سبب كي لا تكون بالجيش يا بني ؟

Bu gece kutlamak için sebebin var.
لديك سبب وجيه للإحتفال اللّيلة.

Onu öldürmek için sebebe ihtiyacın yok ama artık bir sebebin var.
لست بحاجة لسبب لقتله، لكن لديك سبب.

Bunun için bir sebebin var mı?
لديك سبب لفعل هذا؟

Başka bir sebebin var sanmıştım.
اعتقدت بأن لديك سبب آخر

Demek istediğim, bunu için sebebin var mıydı?
ما أعنيه هو هل لديك سبب لذلك؟

Gerçekten burada ölmek için bir sebebin var mı?
ليس لديك سبب لتموت ، أليس كذلك!

gitmek için ve kalmak için sebebin var.
لديك سبب للرحيل وسبب للبقاء

- Senin bile kendince bir sebebin var.
أنت نفسك لديك سبب سيدي؟

Cinayet için sebebin var.
فأنت لديك الدافع

Onun A olmadığına inanmak için bir sebebin var mı?
؟ (A) ألديكِ سبب لنعتقد بأنها ليست

Pekala, Tripp'ten kurtulmak için başka bir sebebin var mıydı?
حسنا ، هل هناك اي سبب اخر يدفعك للتخلص من (تريب)؟