"sebep olacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيتسبب
        
    • سيؤدي
        
    • ولكنهم سيجعلون
        
    • للتسبب
        
    • لأستحق منك
        
    • أن تؤدي
        
    • سيتسبّب
        
    O gerzek kardeşin bir gün senin de ölümüne sebep olacak. Open Subtitles إنهُ واحدٌ من تلك الأيام، التي سيتسبب بها أخوك المتخلف بمقتلك
    Beni seçtin çünkü sana arka çıkacağımı ve kovulmana sebep olacak bir karar verirken iki kere düşüneceğimi düşündüğün için seçtin. Open Subtitles لقد اخترتني لكي اغطي عليك و سأفكر مليا قبل اتخاذ قرار سيتسبب بطردك
    "Emniyetlerin kesilmesi madenlerin göçmesine sebep olacak ve şok dalgaları şok büyük bir..." Open Subtitles القطع خلال الرواسب الصلبة سيتسبب في انهيار المناجم .. والهزات الأرضية ستسبب
    Korku toplu göçlere, trafik karmaşasına, isyana ve yağmaya sebep olacak. Open Subtitles والخوف سيؤدي إلى نزوح جماعي، إزدحام المرور، الشغب والنهب.
    Babamı öldüren adamı bulmaya çalışmak benim öldürülmeme sebep olacak. Open Subtitles . محاولين العثور على الشخص الذي قتل أبي . كان سيؤدي بي إلى القتل
    Bütün gorillerin dikkatini üzerimizde toplamasına sebep olacak. Bilemiyorum. Open Subtitles ولكنهم سيجعلون كل جندى المانى فى المعسكر يطاردهم
    Buna sebep olacak ne yaptığını veya daha doğrusu ne yapmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles و أريد أن أعرف ماذا فعلت أو ما لم تقم به للتسبب بهذا
    Bana bu kadar saygısızca davranmana sebep olacak ne yaptım? Open Subtitles ما الذى فعلتة لأستحق منك أن تعاملنى بلا احترام هكذا ؟
    Kemiğin çatlamasına sebep olacak kas kasılmalarına sebep olacak kadar güçlü voltaj bu. Open Subtitles هذا هو الجهد الكهربائي الذي يحتاجه الأمر لإحداث تشنجات عضلية بهذه القوة من الممكن أن تؤدي إلى كسر العظم
    Bu sefer atılmanı ya da daha kötüsüne sebep olacak. Open Subtitles وهذه المرّة سيتسبّب بطردك من الشرطة أو أسوأ
    Çünkü bu proje başarısız olursa çok büyük karışıklıklara sebep olacak. Open Subtitles لأن هذا المشروع سيتسبب بفوضى عارمة اذا انهار
    Agirlik noktasi degisimi arabanin hemen düsmesine sebep olacak. Open Subtitles سيتسبب التغيّر في الوزن إلى سقوط السيارة في الحال.
    Kendine bir iyilik yap, bu adamdan kurtul. Ölmene sebep olacak. Open Subtitles تخلص من هذا الرجل سيتسبب فى قتلك
    Sen ise, yakalanmama sebep olacak serserinin tekisin. Open Subtitles فلست سوى طفل صغير سيتسبب بالإطاحة بي
    Karar vermesi gerekecek efendim ve sanırım Easy Bölüğünden çok kişinin ölümüne sebep olacak. Open Subtitles يجب ان يتخذ قراراته, سيدي و... .. و سيتسبب في قتل العديد من الرجال في كتيبة "ايزي"
    Ölümüme ne sebep olacak, bilmiyorum. Open Subtitles "أنا لا أعرف ماالذي سيتسبب في قتلي
    Ölmemize sebep olacak. Open Subtitles إنه سيتسبب في قتلنا.
    Halkıma karşı savaşa sebep olacak bir şeyi yapmana izin veremem. Open Subtitles لايمكنني مساعدتك في فعل شيء سيؤدي للحرب مع قومي
    Yıkıcı sistem arızasına sebep olacak hiçbir emri yerine getiremem. Open Subtitles لا يمكنني تنفيذ الأمر. سيؤدي هذا إلى فشل كارثي في النظام.
    Bütün gorillerin dikkatini üzerimizde toplamasına sebep olacak. Open Subtitles ولكنهم سيجعلون كل جندى المانى فى المعسكر يطاردهم
    Eğer söylediklerini yapmazsan toplu katliama sebep olacak. Open Subtitles للتسبب فى خسائر كبيرة اذا لم تفعل ما يقوله
    Bana bu kadar saygısızca davranmana sebep olacak ne yaptım? Open Subtitles ما الذي فعلته لأستحق منك أن تعاملني بلا احترام هكذا ؟
    Uzlaşma sürecinden de çıktığımıza göre, suç oluşturan faaliyetin ifşasına sebep olacak herhangi bir malvarlığının dile getirilmesini de engelleyebileceğiz. Open Subtitles والان بعد أن خارجنا من الوساطة سنكون قادرين على منع ذكر أي أصولُ يمكن أن تؤدي الى تعرض جنائي
    Çünkü bu yakalanmasına sebep olacak. Open Subtitles لأنّ هذا سيتسبّب في القبض عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more