"sebepten ötürü" - Translation from Turkish to Arabic

    • لسبب
        
    • لسببٍ
        
    • لأسباب
        
    • الأسباب
        
    • لسببين
        
    • ولسبب
        
    • من اجل سبب ما
        
    • لسببًا ما
        
    • ذلك السبب
        
    Mesela, Fransızca ve İspanyolcada masa kelimesi, bir sebepten ötürü dişil olarak kullanılır. TED فعلى سبيل المثال، في االفرنسة والإسبانية لسبب ما كلمة طاولة هي إسم مؤنث.
    Kendime her şeyin bir sebepten ötürü olduğunu söyleyip durdum. Open Subtitles أنا أظل أخبر نفسي دائما أن كل شيء يحدث لسبب
    Ve bir sebepten ötürü üstünde dans etmeyi bırakamıyor gibi duruyorsun. Open Subtitles و لسبب ما لا يبدو أنك ستتوقفين عن القيام برقصة المطر
    Demek istediğim, babamı gerçekten de bir sebepten ötürü seçmiş olamazlar mı? Open Subtitles أعني ماذا لو أنّهم اختاروا والدي لسببٍ معيّن؟
    Özür diliyorsun ama... - ...yanlış sebepten ötürü özür diliyorsun. Open Subtitles الآن أنّكِ تعتذرين لكنكِ تفعلين ذلك لأسباب خاطئة.
    Ve Hunter bir sürü sebepten ötürü seni fena benzetirdi. Open Subtitles و هانتر لو كان حيّا سيقوم بضربك لكثير من الأسباب
    İki sebepten ötürü bugünlerdeki sahip olduğumuz en iyi ekonomi haberidir. TED هذا من أفضل الأخبار الاقتصادية لدينا هذه الأيام وذلك لسببين رئيسيين.
    Oynama şansını elde etmiştim ama bir sebepten ötürü ilki kadar iyi değildi. Open Subtitles لجهاز بلي ستيشن 3 مع رسوم افضل أخيراً حصلت على فرصة للعبها ولسبب ما، لم تكن جيدة كما كانت سابقاً
    Barmen, bir sebepten ötürü ben bakamıyorum... nedenini de açıklayamam ama... Open Subtitles أيها الساقي, أنا لا أستطيع النظر لسبب ما لا أستطيع أن أخبرك به, لكن
    Bir sebepten ötürü herkesin tanıdığından daha iyi tanımaya başladım seni. Open Subtitles لسبب ما تسنى لي أن أعرفك أفضل مما يعرفك أي أحد آخر
    Bütün bu doku parçaları bir cerrah tarafından atılmış, sonra toplanmış ve senin bulacağın sebepten ötürü bunları ortalığa sermiş. Open Subtitles كل تلك القطع تم إزالتها على يد جراح تخلص منها, أنقذت ثم ظهرت في الفندق لسبب ما سأتركك للتفكير
    Yıllar önce sana güvenememiştim ve şimdi bir sebepten ötürü sen de bana güvenemiyorsun. Open Subtitles لم أثق بك قبل سنوات، والآن لسبب ما، لا تستطيعين إئتماني
    Bir sebepten ötürü tansiyonun beynine kan pompalanmasını izin vermeyecek bir seviyeye düştü. Open Subtitles لسبب ما,ضغط دمكِ هبط لمستوى لم يسمح لدمكِ ان يُضخ الى دماغك
    Bazı varlıklar zayıftır ama herhangi bir sebepten ötürü güçlü tarafından korundukları için hayatta kalırlar. Open Subtitles بعض المخلوقات ضِعاف، لكنّهم ينجون لأن الأقوياء يحمونهم، لسبب أو لآخر.
    - Ne yapıyorsak iyi bir sebepten ötürü yapıyoruz. Open Subtitles انه مهما فعله الشخص الاخر ذلك يكون لسبب وجيه
    Küçük bir kuşun dediğine göre, delice bir sebepten ötürü, yaraların yüzünden kendine güvenin azalmış. Open Subtitles عصفورة صغيرة أخبرتني لسبب مجنون أنك كنت تشعرين بالخجل من نفسك بشأن جروحك
    Sordum ama bir sebepten ötürü bu konudan bahsedemeyeceğini söyledi. Open Subtitles حسناً، لقد سألتُ، لكنّها قالت أنّها لا تستطيع التحدّث عن ذلك لسببٍ ما.
    Bir sebepten ötürü bebeğe ihtiyacı olan bir suç ortağı olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّه كان لديه شريك احتاج الطفل لسببٍ ما.
    Baban kardeşinin kopyalama programı için kaçırılmasına tek bir sebepten ötürü izin vermiştir. Open Subtitles النسخ الأجنبية الإنسانية سمحت لأختك كي تختطف لأسباب ما
    Bunlar birçok sebepten ötürü harika olacak. TED ولذلك سيظل هذا المثال واقعيًا حتى إن تعددت الأسباب واختلفت.
    Bir sebepten ötürü tekrar göründü. Open Subtitles لقد عاد من اجل سبب ما
    Şu yengeçler buranın yerlisi ve bir sebepten ötürü susmamızı söylediklerini hissediyorum. Open Subtitles هذه السرطانات من السكان المحليين. وأشعر أنهم يريدونا أن نصمت لسببًا ما.
    Aslında, onlar bir sebepten ötürü finanse TED في الواقع،لقد مولوه من اجل ذلك السبب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more