Arka bahçeye olağandışı bir sebze bahçesi mi yaptın? | Open Subtitles | زرعتِ حديقة خضروات.. نادرة في الفناء الخلفي؟ |
Şuraya bir sebze bahçesi yapabilirim. | Open Subtitles | -يمكنني أن أضع حديقة خضروات هناك |
Şu sandıkları çıkarın burdan! Burası sebze bahçesi değil. | Open Subtitles | إبعد تلك الصناديق من هنا هذة ليست مزرعة خضروات |
Şu sandıkları çıkarın burdan! Burası sebze bahçesi değil. | Open Subtitles | إبعد تلك الصناديق من هنا هذة ليست مزرعة خضروات |
Ön bahçe. sebze bahçesi. | Open Subtitles | الساحة الأمامية حديقة الخضروات |
Kendine anakarada bir yer kiraladığını bildiğinden eminim ama sebze bahçesi yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنك تعرف أنها إستأجرت مكاناً فى البر الرئيسى ولكن، أتعلم أنها زرعت لنفسها حديقة نباتية ؟ |
sebze bahçesi istersem, kendi başıma ekebilirim. | Open Subtitles | إذا أردت مزرعة خضروات فسوف أزرعها بنفسي |
Ve benim için son zamandaki en muhteşem hikayelerden biri Obama'ların Beyaz Saray'ın güneyindeki çimlerde sebze bahçesi yaratması. Çünkü aynısını en son Eleanor Roosevelt yaptığında Amerika Birleşik Devletleri'nde 20 milyon sebze bahçesinin oluşumunu tetikledi. | TED | وبالنسبة لي ، فإنّ إحدى القصص العظيمة مؤخرا كان حفر "أوباما" للحديقة الجنوبية للبيت الأبيض لإنشاء حديقة الخضروات. لأن المرة الأخيرة التي تم فيها القيام بذلك ، كان على يد "إليانور روزفلت"، أدّى ذلك إلى إنشاء عشرين مليون حديقة نباتية في جميع أنحاء الولايات المتحدة. |
sebze bahçesi. | Open Subtitles | حديقة الخضروات |
Ona, Provence'da sebze bahçesi olan bir ev aldım, | Open Subtitles | ،"كارير) لديه منزل في "بروفانس) به حديقة نباتية |