"sebze ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • والخضروات
        
    • والخضار
        
    Geliştirerek meyve, sebze ve tam tahıl ekledi. TED قامت بتحسين وإضافة الفواكه والخضروات والحبوب الكاملة.
    Peki, neden hâlâ FDA'ya o bölgedeki tüm sebze ve meyveleri toplatmak için genel bir karar aldırmıyoruz? Open Subtitles لذا، لماذا لا نطلب من إدارة الأغذية والدواء بأن يصدروا قضية لحصر جميع الفواكة والخضروات التي تباع في المنطقة المتضررة؟
    Ve şimdi marketten sebze ve meyve almak için doktordan çıkıyoruz. Open Subtitles قد حان الوقت لزيارة السوبرماركت لشراء بعض الفواكة والخضروات
    Her gün 10 tabak pirinç yiyip, 8 litre şarap içip... ayrıca..bol miktarda sebze ve meyve tüketiyordu. Open Subtitles كلّ يوم يضع جانبًا 10 مكاييل من الأرزّ و8 لترات من النبيذ وكمية وفيرة من الفواكه والخضروات.
    Ve şimdi... uzaktaki gezegenden çürük sebze ve meyve çıkacak. Open Subtitles الآن , مباشرةً من الكوكب البعيد للفاكهة والخضار العفنة
    ...ilaç vurulmamış sebze ve meyveler. Open Subtitles والفواكة والخضروات الخالية من المبيدات الحشرية
    Sabahın beşinde daha fazla sebze ve meyve yok. Open Subtitles لا مزيد من الفاكهة والخضروات في الخامسة صباحاً
    Maksimum kalori sınırı koydu ve hâlâ patates kızartmasıyla pizzayı içeren sebze ve meyve miktarlarını ikiye katladı. Open Subtitles وضع حد أقصى على السعرات وضاعفت كمية الفواكه والخضروات المطلوبة والذي مازال يتضمن البطاطس المقلية والبيتزا
    Hiç kimse böcek ilacı korkusu yüzünden sebze ve meyve alımını maksimuma çıkarmaktan çekinmemeli. Open Subtitles ليس على الخشية من المبيدات أن تمنع أي أحد من زيادة مدخول الفواكه والخضروات إلى أقصى حد.
    Amerikalıların yarısı günde bir porsiyon daha fazla sebze ve meyve yese her yıl 20.000 kanser ölümü önlenecekmiş. Open Subtitles من الفواكه والخضروات في اليوم، سوف نمنع 20,000 وفاة بالسرطان كل عام.
    Ancak bunlar geleneksel tarımla yetiştirilmiş böcek ilaçlı sebze ve meyveler olduğu için bu ekstra sebze ve meyvelerden gelen fazladan böcek ilacı yükünün kanser ölümlerinde yüzde on artışa neden olacağını tahmin etmişler. Open Subtitles لكن، لأن هذه فواكه وخضروات تقليدية، محمّلة بالمبيدات، قدّروا أنّه سيكون هناك حمل إضافي من المبيدات من كل تلك الفواكه والخضروات الإضافية
    Tabii ama böcek ilaçlarıyla ilgili endişemizin olabildiğince sağlıklı sebze ve meyve tıkınmamıza engel olmasına asla izin vermemeliyiz. Open Subtitles طبعاً، لكن علينا ألّا ندع قلقنا بشأن المبيدات بأيّة طريقة يثنينا عن تناول الكثير من الفواكه والخضروات الصحّية قدر الإمكان.
    İçinde de sebze ve baharatlar. Open Subtitles مع بعض التوابل والخضروات
    O reyon 1'de, sebze ve meyve reyonu. Open Subtitles هو في ممر واحد قسم الثمار والخضار
    Sadece pirinç, sebze ve patates. Open Subtitles فقط بعض الأرز والخضار والبطاطا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more