"sedyede" - Translation from Turkish to Arabic

    • على النقالة
        
    • نقّالة
        
    • الحمالة
        
    O Sedyede yatan kokmuş ceset muhtemelen bir sonraki başkanımız olacaktı. Open Subtitles ذلك الذي على النقالة سيكون رئيسنا القادم
    Seni Sedyede öyle görünce ve ambulansa kaldirdiklarinda kendimi çok kötü hissettim. Open Subtitles عندما رأيتهم يضعونكِ على النقالة ومن ثم في سيارة الإسعاف يا إلهي، شعرت بشعورٍ سيء للغاية
    Sedyede buldum. Kurşun koluna girip çıkmış. Open Subtitles وجدت هذه على النقالة اخترقت ذراعها
    Burdan çıkmamızın tek yolu var... ya ellerimiz havada, ya da Sedyede... Open Subtitles إنّ الطريقَ الوحيدَ الذي نحن نَخْرجُ من هنا بأيدينا في الهواءِ أَو بظهورِنا على a نقّالة.
    Bir dahakine Sedyede gideceksin. Open Subtitles بالمرّة المقبلة ستخرج من هنا على نقّالة
    Bunu ameliyathaneye Sedyede taşıyacağız. Open Subtitles علينا اخذ هذا الى غرفة العمليات بواسطة الحمالة فقط
    Sizi bu Sedyede taşıyacağız ve öncelik vereceğiz Open Subtitles سضعك على الحمالة وأحملك حتى منطقة فرز المصابين
    Sedyede yatıyordu. Open Subtitles كان على النقالة
    Kim'in bedenini Sedyede gördüm. Open Subtitles ورأيت جثتها على النقالة
    Büyük kan kaybının yan etkilerinden biriyse, sınır bir bakış açısı vermesi, bu yüzden bir Sedyede olduğumu beş sent boyutunda koni görüşüne sahip olduğumu hatırlıyorum. Başımı çeviriyordum sonra St. Vincent Hastanesine vardık, koridorlardan hızla geçiyorduk, ışıkların uzaklaştığını gördüm ve bunun gibi özel efektli hatıralar. TED وإحدى الآثار الجانبية من فقدان كمية ضخمة من الدم هو ضعف الرؤية الجانبية ولذا فأنا أتذكر أنني كنت على النقالة ولدي رؤية محدودة جداً بحجم مخروط قطره قطر عملة صغيرة، وكنت أحرك رأسي ووصلنا إلى "سانت فنسنت"، ومسرعين إلى أسفل هذا الممر، وأنا أرى الأضواء تذهب، وأثر غريب من الذكريات مثل ذلك.
    Ve sonra bir Sedyede uyandım. Open Subtitles وأفقت على نقّالة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more