| Tek bir kelime dahi. Artık bir sekretere ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا كلمة واحدة، لم أعد بحاجة إلى سكرتيرة بعد الآن. |
| Ne tür bir adam 25 yıllık karısını bırakıp 25 yaşındaki bir sekretere gider ki? | Open Subtitles | مانوع الرجال الذي يترك زوجته بعد 25 عام ليهرب مع سكرتيرة عمرها 25 عام؟ |
| Yani bir sekretere filân mı ihtiyacınız var? | Open Subtitles | أتعنى أنك بحاجة إلى سكرتيرة أو شئ من هذا القبيل ؟ |
| 3 yıl önce bir hukuk firmasında sekretere saldırdığından hastaneye kapatılmış. | Open Subtitles | لقد أودعت مؤسسة عقلية قبل 3 سنوات بعد ان اعتدت على زميلتها السكرتيرة في شركة محاماة |
| Bir sekretere göre fazla cesaretin var. | Open Subtitles | لديك الكثير من النشاط بالنسبة لسكرتيرة |
| Hemen Genel sekretere haber vermeliyiz | Open Subtitles | نحتاج أن نبلغ السكرتير العام حالاً لابد أنك تمزح لو بدأنا بارسال التحذيرات الفرصة ستضيع |
| Sana şöyle diyeyim, şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz tatlım. İdman dışında. | Open Subtitles | دعيني أخبركِ عزيزتي، المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
| Harvard Hukuk iş bulma bürosundaki sekretere rüşvet verdim | Open Subtitles | أنا قدمت رشوة لموظف في جامعة هارفارد مسئول التسكين لمكاتب محاماة |
| Efendim, Mahesh'in yanlış bir şey yapmadığını sekretere söyler misiniz? | Open Subtitles | يا سيدي ، من فضلك قل الأمين المشترك فعل ذلك ماهيش لا تفعل أي خطأ. |
| Yani bir sekretere filân mı ihtiyacınız var? | Open Subtitles | أتعنى أنك بحاجة إلى سكرتيرة أو شئ من هذا القبيل ؟ |
| "Sanatyolu"ndaki sekretere ne demeli? | Open Subtitles | وماذا عنك و عن سكرتيرة الفنون ؟ . ماذا عنها ؟ |
| Zirveye tırmanırken arkasını toplayacak deneyimli bir yönetici sekretere ihtiyacı olacaktır sanırım. | Open Subtitles | أَتخيل بأنّه سيحتاج سكرتيرة مجرّبة لمراقبة تقدمه عند تسلقه للقمة |
| Tarihte senin gibi inanılmaz bir sekretere rastlanmadığını da belirtmeye gerek yok. | Open Subtitles | ولا داع لذكر, بدون شك انك أفضل سكرتيرة قانونية في تاريخ كل شيء. |
| sekretere ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أنت تحتاج الى سكرتيرة,اختار واحده.. |
| Zavallı ama yüzsüz sekretere aşığım. | Open Subtitles | بحبي للفقيرة و لكنها سكرتيرة جميلة |
| 3 yıl önce bir hukuk firmasında sekretere saldırdığından hastaneye kapatılmış. | Open Subtitles | لقد أودعت مؤسسة عقلية قبل 3 سنوات بعد ان اعتدت على زميلتها السكرتيرة في شركة محاماة |
| Neden yeni bir sekretere ihtiyacı olduğunu anlıyorum şimdi. | Open Subtitles | إذن ، لقد كان هناك سبب وراء تعيين تلك السكرتيرة الجديدة |
| - Teşekkürler. - Güle güle Lucas. Sonunda bir sekretere ulaşabildim. | Open Subtitles | الوداع " لوكاس " لذا أخيراَ وصلت لسكرتيرة تقول : |
| Müşterilerimi elimden alıp bir sekretere veremezler. | Open Subtitles | لا يمكنك أخذ عملائي وإعطائهم لسكرتيرة. |
| Bunları yeni bir sekretere rüşvet vermek zorunda kalabilirim diye getirdim. | Open Subtitles | أحضرتُ هذه في حال أضطررتُ لرشوة السكرتير |
| Sana şöyle diyeyim, şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz tatlım. İdman dışında. | Open Subtitles | حسنا، دعيني أخبركِ عزيزتي المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
| Giriş yapmak için oradaki sekretere sigorta kartını göstermen yeterli. | Open Subtitles | فقط أظهري بطاقة التأمين لموظف الاستقبال |
| Genel sekretere hemen ulaşabilirim. | Open Subtitles | أستطيع الاتصال مع الأمين العام الآن |
| Bay Carter'ın işinden sekretere söz etmek akıllıca değil. | Open Subtitles | ليس من الذكاء التحدث بشؤون كارتر للسكرتيرة |