| Ayrıca sekreterini zehirlemiş olma ihtimali de var çünkü onun gerçeği fark ettiğinden şüphelenmişti. | Open Subtitles | هناك إحتمال أنه سمم سكرتيرته لأنه شك بأنها عرفت الحقيقة |
| Benimki sekreterini beceriyordu. | Open Subtitles | أما أنا، فقد كان يغازل سكرتيرته |
| sekreterini nasıl istersen öyle göm. | Open Subtitles | يمكنك دفن سكرتيرتك في أي الطريقة التي ترغب في ذلك |
| Öncelikle, sekreterini becerdiğin için hayatının geri kalanında bana borçlusun. | Open Subtitles | للمبدئ, لأنك ضربت سكرتيرتك وأنت تدين لي ببقية حياتك |
| sekreterini kovmuştu ve bütün eşyalarını camdan atmıştı, anahtarlarını bile. | Open Subtitles | طرد سكرتيرة ورمى أشيائها من النافذة ومن ضمن الأشياء مفتاحها |
| Git de sekreterini ara. Onu durdurabilir! | Open Subtitles | اتصل بسكرتيرة المدير فهي تستطيع ان توقفه |
| Belki sekreterini arasa iyi olur | Open Subtitles | ربما عليّ إخبار سكرتيره |
| sekreterini arayıp şu sevdiğin peynirlerle minik isotlu bisküvilerden sipariş etmesini istedim. | Open Subtitles | إتصلت بسكرتيرتك قلت لها أن تطلب لك بعض الحلوى والاجبان التي تحبها، تلك الصغيرة للغاية |
| Üç tane sekreterini öldürmüştü. | Open Subtitles | -لقد قتل ثلاثة من سكرتيراته |
| Benim "Jeff sekreterini sikti" cümlesini söylemem mi yoksa Jeff'in sekreterini sikmesi mi daha kötü? | Open Subtitles | لأن أقول جملة مثل "جيف ضاجع سكرتيرته" على أن يضاجع "جيف" سكرتيرته ؟ |
| sekreterini ve onun kocasını da öldürdüğünü söylediler. | Open Subtitles | يقولون أنه قتل أيضا سكرتيرته و زوجها. |
| sekreterini bana bir elbise almak için gönderdi. | Open Subtitles | أرسل سكرتيرته لتشتري لي فستانًا. |
| Çünkü baban sekreterini beceriyordu. | Open Subtitles | لأن بابا ضاجع سكرتيرته |
| sekreterini, istediğin gibi defnedebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك دفن سكرتيرتك في أي الطريقة التي ترغب في ذلك. |
| Fakat şimdi o kancık sekreterini düşünüyorsun, | Open Subtitles | ولكن كلّ ما تفكرّ به الآن ، هو مضاجعة سكرتيرتك .. |
| Ve bir skandalın ortasında basın sekreterini kovmak akıllıca değil. | Open Subtitles | وطرد سكرتيرتك الصحفية في منتصف الفضيحة ليس ذكاءً |
| Queens Kulübünde Strangways'in sekreterini gören tek kişinin sen olduğu ortaya çıktığı zaman şüphelenmiştim. | Open Subtitles | كنت مرتابا و أنا فى نادى الملكة على أية حال عندما إستدرت كنت الوحيد الذى رأى سكرتيرة سترينجواى الجديد |
| Ama görevlerim var, albayın sekreterini görmeliyim. | Open Subtitles | وماذا عن عملي ينبغي علي ان اقابل سكرتيرة الكولونيل |
| Beni burada oturtup şişko sekreterini işimi yapması için göndereceksen istifamı şu anda kabul edebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت تفكرين بأنني سأبقى متفرجاً وأدعكِ ترسلين سكرتيرة لعينة ،أن تعمل عملي .فيجب عليكِ أن تقبلين أستقالتي الآن |
| David'in sekreterini ara, tek yaptığı şey bu. | Open Subtitles | اتصل بسكرتيرة ديفيد .. إنه الشىئ الوحيد الذى تفعله |
| Sıçma hemen altına. Okul sekreterini arıyorum, millî istihbaratı değil. | Open Subtitles | لا تتبول في سروالك انا فقط اتصل بسكرتيرة المدرسه00 وليس بالاستخبارات البريطانيه0 |
| Bill Bitner, sekreterini yemeğe çıkarıyor. | Open Subtitles | بيل بيتنير) أخذ سكرتيره للغداء) |
| Bana doğum günü hediyesi alsın diye sekreterini bir otel odasından arıyordun öyle değil mi? | Open Subtitles | تتصل بسكرتيرتك من فندقك لتشتري هدية عيد ميلاد لي؟ |
| Üç sekreterini öldürdü. | Open Subtitles | -لقد قتل سكرتيراته الثلاثة |