| artık devlet sekreterliği haricinde sekreterlik kalmadı... ve sen prosedürleri uygulamıyorsun onları yazıyorsun. | Open Subtitles | ليست أكثر من سكرتيرة على سكرتيرة دولة، وأنت لا تتبعين التعليمات، بل تكتبينها. |
| ve genellikle sekreterlik ya da ofis işlerinde çalışan kadınların hepsinin beyaz olduğuydu. | TED | وبالنسبة للنساء اللواتي تم توظيفهن، عادةً في منصب سكرتيرة او للعمل بمكتب الاستقبال، كن جميعًا ذوات بشرة بيضاء. |
| Şimdi, sorun şu, kız başka birinin evine gidecekken sekreterlik işine başvuruyorum diye yanlışlıkla Raj'ın evine gidiyor Raj da kızı işe alıyor. | Open Subtitles | الى منزل شخص آخر ليتم تعيينها فى وظيفة سكرتيرة ولكن بالخطأ وصلت لمنزل راج وراج قام بتعيينها |
| Maalesef,sekreterlik işi şu anki işiniz kadar para kazandıramaz... sanırım hepsi bu. | Open Subtitles | عزيزي لسوء الحظ، عمل السكرتارية لا يَدْفعُ تماماً بمقدارعملك الحالي |
| Devlet kuruluşlarında sekreterlik için ne kadar ödediklerini tahmin edemezsiniz. | Open Subtitles | لن تصدق ما يدفعون من أجل أعمال السكرتارية في المنظمات الحكومية هناك |
| Bugün...bizim...benim evime genç, güzel bir kız gelecek, sekreterlik işini görüşmek için. | Open Subtitles | اليوم ستأتى هنا فتاة شابة وجميلة لعمل مقابلة بخصوص وظيفة السكرتيرة |
| Muncie Politeknik sekreterlik bölümüne gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبت لكلية سكرتارية الفنون التطبيقية ي "مونسي" |
| Valilik sekreterlik bürosundan tüm disiplin birimlerine: | Open Subtitles | مكتب سكرتير الحاكم ... إلىالوحداتالتأديبية |
| Onun sicili yüzünden, FBI'daki sekreterlik işimi kaybettim. | Open Subtitles | بسبب سجلِه، فَقدتُ عملي كسكرتيرة لإف بي إي. |
| Karar veremedim, hizmetçilik işi için mi gelmiştin bana, yoksa sekreterlik işi için mi? | Open Subtitles | لوظيفة مدبرة منزل أم سكرتيرة لمحامى وأبقيتك |
| Büyük bir bankere yıllarca sekreterlik yaptım ve para isteyenlere karşı dikkatli olmayı öğrendim. | Open Subtitles | كنت سكرتيرة لعدة أعوام لممول كبير والمرء يصبح حذراً لطلبات المال |
| - Orada sekreterlik yapıyormuş. Çatışma sırasında vurulmuş olmalı. | Open Subtitles | إنها سكرتيرة هناك لابد أنها أصيبت أثناء معركة إطلاق النار |
| - Orada sekreterlik yapıyormuş. Çatışma sırasında vurulmuş olmalı. | Open Subtitles | إنها سكرتيرة هناك لابد أنها أصيبت أثناء معركة إطلاق النار |
| New York'ta altı ay sekreterlik yaptım. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل في "نيويورك" سكرتيرة لستة أشهر. |
| sekreterlik yapamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَي سكرتيرة. |
| sekreterlik bürolarından birinde çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تعمل في أحد مكاتب السكرتارية تعرف، أماكن الطباعة |
| Virginia tüm sekreterlik işleriyle benim ilgileneceğimi ve bana güvenmeniz yönünde sizi rahatlatmamı söyledi. | Open Subtitles | فيرجينيا قالت انه كان علي ان اساعدك في بعض امور السكرتارية انا احثك على الاعتماد علي |
| O zaman ufak tefek sekreterlik işlerinde yardımcı olursunuz. | Open Subtitles | إذاً وظيفة مساعدة مع بعض واجبات وظيفة السكرتارية |
| Babam beni sekreterlik okuluna yazdırdı, haftaya başlıyorum. Angie, hayır. | Open Subtitles | والدي قام بتسجيلي بمدرسة السكرتارية سأبدأ الأسبوع المقبل |
| Oraya vardığım zaman, sekreterlik defans durumuna geçmişti. | Open Subtitles | بمجرد ان كنت هناك، السكرتيرة كانت تٌماطل |
| sekreterlik okulu olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعرف بوجود كلية سكرتارية |
| Midgeville Silah Kulübünde, genel sekreterlik yaparken liderlik hakkında çok şey öğrendim. | Open Subtitles | عندما كنت سكرتير لنادي ميدجيفيل للتصويب |
| 2002'de ölünceye kadar Münih'te yaşadı ve sekreterlik yaptı. | Open Subtitles | عملت كسكرتيرة وعاشت في ميونخ، حتى وفاتها في 2002 |
| Seni korumam gerek. Ayrıca, bu sekreterlik işi. - Kardeş Robin'e söylerim... | Open Subtitles | ---ـ بجانب أن ذلك العمل للسكرتيريين ـ إذهب إلى ذلك الهاتف |