Anneme ve babama dönerek onlara eve gitmemiz gerektiğini söyledim, tam o anda Öğrenci Birliği binasından hayatımda gördüğüm en aptal şapkayla sen çıkageldin." | TED | ونظرت الى والدي ووالدتي لأخبرهم أني أريد أن أذهب للبيت و في هذه اللحظة ظهرت أنت من مبنى اتحاد الطلاب لابسا أسخف قبعة رأيتها في حياتي |
Ve sonra sen çıkageldin ve kesinlikle çok yakışıklısın ve sarhoşsun beni belki de bir daha hatırlamayacaksın... | Open Subtitles | و ظهرت أنت فجأة بوسامتك و أنت لن تتذكرني على أية حال ...لذا كنت |
Sonra sen çıkageldin ve bana ihtiyacım olan şeyi verdin, birine güvenebilmemi sağladın. | Open Subtitles | وحينئذ ظهرت أنت ... ومنحتني الشيء الوحيد الذي كنت أحتاجه شخص ما يمكنني الأعتماد عليه |
Ve sonra, tam da bundan daha şanslı olamam derken sen çıkageldin, benim küçük Lotus'um. | Open Subtitles | و بعدها , عندما ظننت أنه لن يحالفني الحظ أتيت أنت يا زهرتي اللوتس |
Sonra sen çıkageldin. | Open Subtitles | ثم فجأة أتيت أنت |
Tatile Meksika'ya gittik ve dokuz ay sonra sen çıkageldin. | Open Subtitles | ذهبنا في أجازة في المكسيك وبعد تسعة أشهر ، جئت أنت |
Tatile Meksika'ya gittik ve dokuz ay sonra sen çıkageldin. | Open Subtitles | ذهبنا في أجازة في المكسيك وبعد تسعة أشهر ، جئت أنت |
Çok korkmuştum. Sonra sen çıkageldin. | Open Subtitles | لقد كنت خائفة جداً، ثم ظهرت أنت |
Sonra sen çıkageldin | Open Subtitles | ومن ثـُمَّ ظهرت أنت |
Ve bir anda ormandan sen çıkageldin John, Rüyalarımı gerçeğe dönüştürmek için. | Open Subtitles | (ثم أتيت أنت من الغابة يا (جون |
Sonra sen çıkageldin. | Open Subtitles | إلى أن جئت أنت. |
Ama sonra sen çıkageldin. | Open Subtitles | ولكن جئت أنت |