| Endişelenme, Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لا تتأسف. لقد فعلت الشيء الصحيح. |
| Sen doğru olanı yaptın Jim. Bir polis karısı ile evlenmedin. | Open Subtitles | أنت فعلت الشيء الصحيح يا (جيم) أنتم لم تتزوج زوجة شرطي |
| Hayır, hayır, Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لا، لا. لقد فعلت الصواب إلى من ستلجئين غيره؟ |
| Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الأمر الصائب. |
| İnan bana, Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | هل ستعرضين نفسكِ للطرد أيضاً؟ ثقي بي، لقد فعلتِ الصواب! |
| Çünkü Sen doğru olanı yaptın. Çocuğu tedavi etmek için aileyi ikna ettin. | Open Subtitles | لأنك قمت بالصواب أقنعت الأبوين أن يعالجا الفتي |
| Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | حسناً ,لقد قمتِ بالصواب |
| Sakin ol. Onu arıyoruz. Ve Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | إهدأ , نحنُ نبحث عنه , وأنت فعلت الشئ الصحيح |
| Endişelenme, Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لا تقلق،ما فعلته هو الصواب |
| Ve Emily, Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | ايملي انتي فعلتي الشيء الصحيح |
| - Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتَ الصواب |
| Hayır. Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لا، انتِ فعلتِ الشيء الصحيح |
| Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | عملت الشّيء الصّحيح. |
| Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | أنت فعلت الشيء الصحيح. |
| Bence Sen doğru olanı yaptın Lisa. | Open Subtitles | أظن أنك قد فعلت الشيء الصحيح |
| O zaman Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الشيء الصحيح إذاً |
| Hayır, Schmidt, Sen doğru olanı yaptın dostum. | Open Subtitles | لا , شميدت لقد فعلت الصواب يا رجل أنظر , الناس تكره ظباط الشرطة |
| Sen doğru olanı yaptın. Seninle gurur duyuyorum, Wally. | Open Subtitles | لقد فعلت الصواب أنا فخور بك والى |
| Aram, Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | آرام) ، لقد فعلت الأمر الصائب) |
| Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتِ الصواب. |