O çocukları buraya sen getirdin. Kes şunu. Yeme onu. | Open Subtitles | أنت جلبت هؤلاء الأطفال إلى المنزل توقف,لا تـأكل هذا |
Bu insanları bir araya işaretlerle sen getirdin. | Open Subtitles | أنت جلبت كل هؤلاء الناس معاً ، أنت مع الاشارات تعلم |
- Ne? Bu aptal şeyi sen getirdin. Asayı sen kırdın. | Open Subtitles | لقد جلبت هذا الشيئ الغبي هنا، و حطمت الصولجان |
Golü Harvey'in atmasına izin vermen gerekebilir ama bunu sen buldun, sen hazırladın ve ceza sahasına kadar sen getirdin. | Open Subtitles | ربما أنت بحاجة إلى (هارفي) لوضع الكورة في الهدف ولكنّك صاحب الفكرة الفضل كلّه لك وانت أوصلت الكرة إلى الخط الحاسم .. |
Sen onlara yardım ediyorsun çünkü onları bana sen getirdin. | Open Subtitles | كنت أحضر له بالنسبة لي ل كنت تحاول مساعدتهم. |
Onları sen getirdin! | Open Subtitles | لقد أحضرتهم إلي هنا |
Kraliçe'nin adamlarını inimize sen getirdin. | Open Subtitles | أنتِ أحضرتِ رجال الملكة إلى وكرنا |
Neredeyse sen getirdin diyeceğim. | Open Subtitles | كما لو أنك جلبتها معك |
Beni buraya sen getirdin... | Open Subtitles | حسنا، أنت أحضرتني إلي هنا |
Polisi sen getirdin. | Open Subtitles | أنت جلبت الشرطة |
Bunu takıma sen getirdin. | Open Subtitles | أنت جلبت هذا للفريق |
Onları buraya sen getirdin. | Open Subtitles | أنت جلبت لهم هنا. |
Sen nasıl... Bu aptal şeyi sen getirdin. Asayı sen kırdın. | Open Subtitles | لقد جلبت هذا الشيئ الغريب هنا لقد كسرت الصولجان |
Deniz Kuvvetleri'ni kapıma sen getirdin. Bir de sana güvenmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | لقد جلبت القوات البحرية لعتبة منزلي وتطلب منّي أن أثق بك؟ |
Golü Harvey'in atmasına izin vermen gerekebilir ama bunu sen buldun, sen hazırladın ve ceza sahasına kadar sen getirdin. | Open Subtitles | ربما أنت بحاجة إلى (هارفي) لوضع الكورة في الهدف ولكنّك صاحب الفكرة الفضل كلّه لك وانت أوصلت الكرة إلى الخط الحاسم .. |
Onu bana sen getirdin çünkü onlara yardım ediyorsun! | Open Subtitles | كنت أحضر له معي لأنك كانوا يحاولون مساعدتهم! |
Sen, Ood Sigma, onları buraya sen getirdin. Senden daha iyisini beklerdim. | Open Subtitles | (و أنتَ (أود سيغما أحضرتهم إلى هنا، لقد توقعت الأفضل منك |
Piper'ı buraya sen getirdin. | Open Subtitles | أنتِ أحضرتِ (بايبر) إلى هنا! ولماذا؟ |
Neredeyse sen getirdin diyeceğim. | Open Subtitles | كما لو أنك جلبتها معك |
Beni buraya sen getirdin... | Open Subtitles | حسنا، أنت أحضرتني إلي هنا |
Beni bu dünyaya sen getirdin, o yüzden hayır! | Open Subtitles | حسناً , لقد جلبتني إلى هذا العالم لذا... لا |
Beni buraya sen getirdin. | Open Subtitles | أنت من أحضرني إلى هناّ وقدتني إلى هناّ |
Onu sen getirdin, seni bok parçası, ve bu bizim ilişkimiz açısından hiç iyi olması. | Open Subtitles | أنت من أحضره إلى هنا و هذا ليس جيداً هذا ليس جيد لعلاقتنا |
Bizi buraya sen getirdin. Bunun olacağını biliyordun. | Open Subtitles | أنت من جاء بنا إلى هنا كنت تعلم أن هذا سيحدث |
Sen söyle. Onu buraya sen getirdin. | Open Subtitles | قل لي أنت أنت أحضرته هنا |
- Bu hastayı bana sen getirdin. | Open Subtitles | ـ أنتِ حاصلة على نصف زمالة ـ أنتِ من أحضر هذه المريضة لي |