Burada benim sözümün geçtigini unutuyorsun. Sen sadece bir araçsin. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تستوعب أمراً هاماً أنا المسئول هنا و أنت مجرد أداة. |
Haydi. Sen sadece bir analizcisin. Kafasından geçenleri nasıl okursun? | Open Subtitles | بربك, أنت مجرد محلل كيف يمكنك قراءة عقله ؟ |
Sen sadece bir çocuksun, ve o da, bir, akıl hastası. | Open Subtitles | أنت مجرد طفلة، وهو، شخص ليس على ما يرام. |
Ben her zaman daha güçlüydüm! Sen sadece bir zamanlar geçirdiğim bir hastalığın kötü bir hatırasısın. | Open Subtitles | بل أنتِ مجرد شيء يذكِّرني بمرض كنت أعاني منه! |
Belki de nedenleri sana bildirilmemiştir, Teal'c. Demek istediğim, Sen sadece bir Jaffa'sın. | Open Subtitles | ربما السبب لم يكن معروف لك , تيلك , انت مجرد جافا. |
Sen sadece bir insansın. | Open Subtitles | أنت مُجرد إنسان |
İnsanlar rüya görür. Hatta köpekler de görür ama sen değil. Sen sadece bir makinasın. | Open Subtitles | البشر يحلمون حتى الكلاب تحلم ولكن ليس أنت، أنت مجرد آله |
Oylama yok. Sen sadece bir otlakçısın ve onu da bir gecelik bir ilişki için bar... | Open Subtitles | أنت مجرد عالة و هي مجرد فتاة لإقامة علاقة جئت بها من حانة |
Senden korkmuyorum.Sen sadece bir çocuksun.Afacan ufak bir çocuk. | Open Subtitles | أنا لست خائفاً منك أنت مجرد طفلة, طفلة مدللة |
Bak. Sen sadece bir yapımcısın. Sen kötü bir sandviçteki lanet bir mayonezsin. | Open Subtitles | أنت مجرد منتج مجرد قطعة فاسدة في الساندوتش |
Onların istediğini vermezsen kesinlikle seni öldürecekler. Ama Sen sadece bir üçkağıtçısın, değil mi? | Open Subtitles | لكنك مجرد فنان مخادع أليس كذلك أنت مجرد لص, كما أعتقدنا تماماً |
Ben haklıydım, sen Doktor değilsin. Asla olmazsın. Sen sadece bir kopyasın. | Open Subtitles | لقد كنت محقة، لستَ الدكتور لا يمكنك أن تكون أبدا، أنت مجرد نسخة |
Seni dinlemek zorunda değilim. Sen sadece bir kedisin. | Open Subtitles | أنا لا ينبغي علي أن أستمع لك أنت مجرد قطة |
Onun için Sen sadece bir bilgisayar ineğisin. | Open Subtitles | بالنسبة إليه، أنت مجرد مهووسة بالكمبيوتر. |
Sen sadece bir kaç kez konuştuğum delinin birisin. | Open Subtitles | أنت مجرد مجنونة تكلمت معها مرة |
Sen sadece bir kayitsin. Hareket edemezsin. | Open Subtitles | أنت مجرد تسجيل لا يمكنك التحرك |
- Sen sadece bir kızsın, o yüzden... | Open Subtitles | حسناً .. أنظري .. أنتِ مجرد فتاة، و .. |
Sen sadece bir röprodüksiyonsun, mekanik bir röprodüksiyon. | Open Subtitles | أنتِ مجرد تناسخ تناسخ آلى |
Sen sadece bir erkeksin kim ne istediğini bilmiyor hayatı ile yapmak için, bu yüzden içecekler ve partiler | Open Subtitles | انت مجرد رجل لا يعلم ماذا يريد ان يفعل في حياته , لذا فهو يشرب و يحتفل |
Bana bağıramazsın. Sen sadece bir danışmansın. | Open Subtitles | لا تستطيع الصراخ علي , انت مجرد مستشار |
Ama sen... sadece bir çocuksun. | Open Subtitles | لكن أنت... . أنت مُجرد صبي |
Sen sadece bir araçsın. Tanrılardan Batiatus Hanesi'ne bir armağan taşıyorsun. | Open Subtitles | أنت مثل السفينه كنت تحملين هدية من الآلهة لبيت (باتياتوس) |