"sen ve karın" - Translation from Turkish to Arabic

• أنت وزوجتك
• أنت و زوجتك
• أنك وزوجتك

O zaman söyle bana, sen ve karın köpek stili falan mı yapıyorsunuz?
إذا اخبرني , أنت وزوجتك تفعلون مثل الكلب , ام ماذا ؟

2020 yılında, sen ve karın Tess Morgan tarihin akışını değiştiren Parçacık Hızlandırıcıyı başarıyla çalıştırıyordunuz.
في عام 2020، أنت وزوجتك أطلقت بنجاح معجل الجسيمات التي غيرت مجرى التاريخ.

Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi davranmalısınız.
وفي الوقت نفسه أنت وزوجتك يجب أن تتصرفا كما لو كل شيء طبيعي ولا تناقش هذا مع أي شخص

sen ve karın açık fikirli misiniz?
توقف عن هذا. هل أنت و زوجتك منفتحوا التفكير؟

Bana şunu söyle. sen ve karın nasıl böyle iyi anlaşıyorsunuz?
أخبرني شيئاً, كيف فعلتم ذلك أنت و زوجتك بالطريقة الصحيحة؟

sen ve karın hakkında yazdıkların doğru mu? - Çocuk yapmaya mı çalışıyorsunuz?
وهل هذا صحيح أنك وزوجتك تحاولان الأنجاب؟

2020 yılında, sen ve karın Tess Morgan tarihin akışını değiştiren Parçacık Hızlandırıcıyı başarıyla çalıştırıyordunuz.
في سنة 2020، أطلقت أنت وزوجتك المسرع الجزيئي الذي كان طفرة في التاريخ

sen ve karın için her şey bitti.
انتهى أمرك أنت وزوجتك. سأحرص على تحقيق ذلك.

Hapis cezasının teciline karşılık sen ve karın evliliğinize son vermemeniz durumunda eyaleti terk etmek zorundasınız.
الآن مقابل تعليق عقوبة السجن، أنت وزوجتك.. ما لم تقررا إنهاء الزواج، ستُجبران على مغادرة الولاية.

sen ve karın, birbirinizle daha çok konuşmalısınız.
أنت وزوجتك تحتاجان أن تتكلما أكثر

Peki sen ve karın neden bir çocuk evlat edinmeyi istediniz?
لذا، اه، لماذا أنت وزوجتك اختيار لتبني؟

sen ve karın bunu hiç izlediniz mi?
هل سبق وان رأيته أنت وزوجتك ؟

2020 yılında, sen ve karın Tess Morgan tarihin akışını değiştiren Parçacık Hızlandırıcıyı başarıyla çalıştırıyordunuz.
في العام 2020 أنت وزوجتك (تيس مورجان) نجحتما بتشغيل مُسرع الجزيئات والذي غير مجرى التاريخ

sen ve karın, Anna'yı aldınız.
أنت وزوجتك.. جئتم بآنا

sen ve karın yine birlikte olacaksınız.
أنت وزوجتك ستكونا سوية قريباً

sen ve karın çok yakında beraber olacaksınız.
أنت وزوجتك ستكونا سوية قريباً

sen ve karın burada yaşıyordunuz ve başkalarının kendi paralarını kazanma şanslarını mahvediyordunuz.
أنت و زوجتك كنتما تعيشان هنا و تقتلون فرصة كل شخص أخر من جني بعض المال لأنفسهم

sen ve karın yemeğe gelin.
أنت و زوجتك لابد أن تأتيا لتناول العشاء

Yani, sen ve karın dünyanın etrafında dolaşıyordunuz ve gülen surat şeklindeki bir balonla buraya düştünüz.
...دعني أستوضح الامر إذاً أنت و زوجتك تسافرون حول العالم و تسقطان هنا

Cerberus'u nöbet yerine geri getirirsen, sen ve karın gidebilirsiniz.
و أنت و زوجتك قد تغادران

sen ve karın.
أنت و زوجتك.

sen ve karın çok gurur duyuyor olmalısınız.
لابد أنك وزوجتك فخوران جدا