"sen ve o" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنت وهو
        
    • أنت وهي
        
    • أنتِ وهو
        
    • أنت و هو
        
    • أنت وتلك
        
    • أنت و هي
        
    • أنتِ و هو
        
    • انت وتلك
        
    • أنتِ وذلك
        
    • أنت و تلك
        
    • أنت وذاك
        
    • انت وهو
        
    • انتِ وهو
        
    O halde, bu tam yerine oturur. Yani, sen ve o beraberce oturursunuz. Open Subtitles أعني ، أنت وهو مناسبين معاً كان علي معرفة ذلك منذ فترة طويلة
    Uçakta güvendiğim iki kişi var, sen ve o. Open Subtitles الشخصين الوحيدين اللذين أثق بهما على متن هذه الطّائرة هما أنت وهي.
    sen ve o, tekneyle? Open Subtitles أنتِ وهو على متن قارب شراعي
    Sırtın duvara karşı, ve sadece sen ve o, yapman gerekeni yapmalısın. Open Subtitles يكون ظهرك إلى الحائط و لا يوجد إلا أنت و هو عليك القيام بما ينبغي عليك القيام به
    sen ve o aptal güvercin hiçbir yere gitmiyorsunuz. Open Subtitles أنت وتلك الحمامة اللعينة لن تغادرا المكان
    İkinize bir bakın. Hep sen ve o olacaksınız değil mi? Open Subtitles أنظر الى هذا الزوج لطالما كان "أنت و هي" أليس كذلك ؟
    sen ve o, evde, tek başınıza mı? Open Subtitles أنتِ و هو في المنزل، و لوحدكم؟
    Yani, sen ve o beraberce oturursunuz. Onu uzun zaman önce görmem gerekirmiş. Open Subtitles أعني ، أنت وهو مناسبين معاً كان علي معرفة ذلك منذ فترة طويلة
    sen ve o sekiz yıl önce aynı koğuştaydınız. Open Subtitles أنت وهو كانت على نفس كتلة الخلية قبل ثمانية سنوات.
    Eğer bu dünya sona erecek olursa, sadece sen ve o kalacaksınız. Open Subtitles لو انتهى هذا العالم، فسيكون هناك فقط أنت وهو
    sen ve o, yürümez bu iş. O kafayı kırmış. Open Subtitles أنت وهي ، لا تصلحا معاً ، إنها مجنونة
    sen ve o trenden ineceksiniz. Ben inmeyeceğim. Open Subtitles أنت وهي ستغادرون القطار، أنا لا أغادر
    sen ve o, bu takımımızı tehlikeye atar, beni tehlikeye atar, seni, ailemi tehlikeye atar. Bu riski göze almaya niyetli değilim arkadaşım, bu yüzden bitirmen gerek, ya da birinizin birimden ayrılması gerek. Open Subtitles أنت وهي سوف تُعرضون الفريق، أنا وأنت وعائلتيللخطر،ولاأعزمعلىالمخاطرةبهذا...
    Aptalca bir plandı. sen ve o, bu işte! Open Subtitles خطةٌ بلهاء، أنتِ وهو ..
    sen ve o, pek birbirinize benzemiyorsunuz. Open Subtitles أنتِ وهو متشابهين كثيراً.
    Çocuklar biraz para yapacaklar ve sen ve o aradığınız cevabı bulacaksınız, tamam mı? Open Subtitles ، الفتية سيقومون بطرح العملة و أنت و هو سوف تجدون الإجابة التي تبحثون عنها ، حسناً ؟
    sen ve o küçük pis mahlukat dilediğiniz zaman gidebilirsiniz. Open Subtitles أنت وتلك القذِره الصَغيرِه يُمْكِنُ أَنْ تذهبا حيثما تُريدُان.
    sen ve o aynı yaştasınız. Open Subtitles أنت و هي بذات العمر تقريبا
    sen ve o... Open Subtitles هل أنتِ و هو ...
    sen ve o küçük sürtük! Open Subtitles انت وتلك العاهرة
    sen ve o hain başından beri beni kandırıyordunuz. Open Subtitles أنتِ وذلك الغدّار كنتما تخدعاني منذ البداية.
    Pekala sen ve o sürtük kesinlikle öleceksiniz tabi sen bişeyler yapmazsan sana garanti veriyorum Open Subtitles حسناً أنت و تلك العاهره ستموتان لو إكتفيتما بالوقوف هكذا أضمن لك هذا
    Ağzına sıçarım senin, adi herif. sen ve o çocuk katili tam birbirinize göresiniz! Open Subtitles تبّاً لكَ أيّها الحقير، أنت وذاك القاتل كلاكِما تتشابهان.
    Ted'e buraya gelmesini söyle çünkü sen ve o kuzey kanadını tutacaksınız. Open Subtitles حسنا ,أخبر تيد ان ياتى هنا لانك انت وهو ستغطوا القسم الشمالى
    Öyle mi? En son duyduğumda, sen ve o... Open Subtitles اهكذا الأمر ، اخر مرة سمعت ...انتِ وهو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more