"sen ve senin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنت و
        
    • أنتَ و
        
    • من أجلكِ ومن أجل
        
    Sen ve senin saçmalıkların. Herkes için bir cevabın var. Open Subtitles أنت و هراءك لديك الكثير من تلك الأجوبة لكل شخص
    Yapma, Chaya. Sen ve senin halkın buraya gelmemizin ilk nedeniydi. Open Subtitles شايا ، أنت و قومك سبب مجيئنا هنا فى المقام الأول
    Lütfen, Sen ve senin türün tarikatin dostlarıydınız, eski zamanlarda. Open Subtitles أرجوك، أنت و أمثالك هم أصدقاء للأمر، فى الماضي القديم
    Sanırım haklısın.Öyleyse gitmene izin vereyim, Sen ve senin kızın. Open Subtitles أظن أنك على حق. إذاً سأدعك ترحلين، أنت و إبنتك الغالية.
    Sen ve senin kedinin aksine onu öldürmek için bir sebebim yoktu. Open Subtitles على نقيضكَ أنتَ و قطتكَ، ليس لدي دافع لقتلها.
    Bebek istemediğimi hiç söylemedim! Burada olmamızın tek nedeni Sen ve senin istediğin şey. Open Subtitles لم أقل قط أنني لا أريد طفل، نحن هنا الآن من أجلكِ ومن أجل ما تُريدين
    Bugün Sen ve senin çocuklar, harika bir iş çıkardınız, Snake. Open Subtitles أنت و جماعتك قد أديتم اليوم مهمات جحيمية, يا سناك .
    Bugün Sen ve senin çocuklar, harika bir iş çıkardınız, Snake. Open Subtitles أنت و جماعتك قد أديتم اليوم مهمات جحيمية, يا سناك .
    Yoksa Sen ve senin dişli perilerine bana bölgeye sahip olmamda yardım etmeniz için bir şans daha mı versem? Open Subtitles أو أعطيك أنت و أصدقاؤك ذوي الأسنان فرصة ثانية بمساعدتي لأحصل على تلك الأرض ؟
    Sen ve senin arkadaşların. Her istediğinizde dış dünya ile iletişim kuruyorsunuz. Open Subtitles أنت و قومك تتواصلون مع العالم الخارجي وقتما تشاءون
    Sen ve senin insanların. Open Subtitles أنت و قومك تتواصلون مع العالم الخارجي وقتما تشاءون
    Ev sahibi takım için çalışıyorum Coulson. Sen ve senin şu takıldığın muhteşem kaçık kardeşler için. Open Subtitles أنا اقوم باللعب من أجل الفريق أنا و أنت و أخوتك
    Sen ve senin o ahbap çavuşların caddelerimizi orman yasasıyla yönetmek istiyor. Open Subtitles أنت و مقربيك أتريدون الشوارع أن تحكم بقوانين الغاب ؟
    Sen ve senin geliştirdiğin şeylerin gelecekte neler yaptığını gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ما فعلته أنت و أسلافك في المستقبل
    Ben, Sen ve senin şu soysuz ev arkadaşların oğlumun odasına dalıp uykusundayken en sevdiği oyuncağını çaldınız. Open Subtitles بن , أنت و شركائك المنحطين إقتحمتم غرفة طفلى بينما كان نائماً و سرقتم لعبته المفضلة
    Sen ve senin gibilerin yüzyıllardır boş yere masum kanı peşine düştüğü sırrını seninle paylaşacağım. Open Subtitles سوف أشارككَ سرًا قد سعيت إليه أنت و بنو جنسك عبثاً لعدة قرون دماء الأبرياء
    Sen ve senin lanet mısırın. Şu köyün haline bak. Open Subtitles أنت و ذرتك اللعينة انظر إلى قريتك الآن
    İyi haber ise, bu günden itibaren Sen ve senin geniş porno koleksiyonun Four Seasons oteline taşınıyor. Open Subtitles أنت و مجموعتك الأباحية المثيرة "ستنتقل لفندق "فورسيزون
    Şimdi, eğer Sen ve senin, uh... adamların... Open Subtitles . . الآن ، إن كنت أنت و رفـاقـك
    Sen ve senin gibilerin her gün bu ele geçirdiğini gördükçe hem de. Open Subtitles عندما أراكَ أنتَ و بني جنسكَ، تجتاحونَ هذا البلد.
    Sen ve senin aptal İngiliz... Open Subtitles أنتَ و لغتك الإنجليزية السخيفة
    Bebek istemedigimi hiç söylemedim! Burada olmamizin tek nedeni Sen ve senin istedigin sey. Open Subtitles لم أقل قط أنني لا أريد طفل، نحن هنا الآن من أجلكِ ومن أجل ما تُريدين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more