Senden nefret ettiğimi söyledim, ve o günden beri hiç konuşmadık. | Open Subtitles | قلت أيضاً أنني أكرهك ولم نتكلم منذ ذلك الحين |
Kadın olduğun için Senden nefret ettiğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تظنين أنني أكرهك لأنك امرأة، و لكنني لا أفعل |
Tam o sıra Senden nefret ettiğimi hissediyorum. | Open Subtitles | أحس أنني أكرهك. |
Görmezden gelindiğimi hissedince Senden nefret ettiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّي كرهتك حين شعرتُ بالتجاهل منك |
Senden nefret ettiğimi söyleyecek kadar ileri gidebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القول أني أكرهك حتى. |
Ama beni hapse attığın için Senden nefret ettiğimi sanıyorlar. | Open Subtitles | -أجل و لكنهم يعرفون أيضًا أنكِ قبضتِ عليّ و جعلت الأمر يبدو أنني أكرهكِ. |
Rich, Senden nefret ettiğimi söylemek için güzel bir zaman. | Open Subtitles | ريتش), هذا وقت مناسب لاخبرك أنني أكرهك) |
Ama her şeyin bittiğini düşündüğümde düşünmeden edemedim ölseydim hayatının geri kalanını Senden nefret ettiğimi düşünerek geçirecektin. | Open Subtitles | لكنّي لمّا ظننتني هالكة، ما برحت أفكّر إن... إن مُتّ، فستُمضي باقي عمرك تحسبين أنّي... كرهتك. |
Senden nefret ettiğimi düşündüm. | Open Subtitles | تراءى لي أنّي كرهتك. |
Sana, Senden nefret ettiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أني أكرهكِ |
Senden nefret ettiğimi söylediğim için. | Open Subtitles | أنّني أكرهكِ |