"sendromlu" - Translation from Turkish to Arabic

    • متلازمة
        
    • بمتلازمة
        
    Tourette sendromlu bisikletli bir kurye gördüm, iki sarhoş şehre hangi metroyla gideceklerini tartışıyorlardı. Open Subtitles رأيت سائقان دراجة مع متلازمة توريت متعاطيان يتجادلان أي قطار يستقلام
    Down sendromlu bir yetişkine bakmak için sıraya mı girecekler sanıyorsun? Open Subtitles هل ترى صف هنا فى الخارج من الاشخاص الذين سيصبحونا سعداء باعتنائهم بشخص بالغ يعنى من متلازمة داون؟
    Sonra mahkeme Down sendromlu kişinin yasal koruyucusu olarak karar verecek. Open Subtitles ثم الى المحكمه لتعطى القرار, بصفتها الواصى القانونى على الشخص الذى يعانى من متلازمة داون.
    Geri götürmenizi istiyorum ki onlar da o şeyi, Down sendromlu bebeklere bakan hayırseverlere veya belediyeye falan versinler. Open Subtitles أريدهم أن يعيدوة حتى يتمكنوآ من أعطاءة أحد يريد طفلا مصابا بمتلازمة داون أو للخدمات الأجتماعية أو أي شيء
    Geri götürmenizi istiyorum ki onlar da o şeyi, Down sendromlu bebeklere bakan hayırseverlere veya belediyeye falan versinler. Open Subtitles أريدهم أن يعيدوة حتى يتمكنوآ من أعطاءة أحد يريد طفلا مصابا بمتلازمة داون أو للخدمات الأجتماعية أو أي شيء
    Arkadaşımızın down sendromlu bebeği olduğunu öğrendiğimizde ona acıyan gözlerle bakabiliriz. TED من الممكن أن نظهر تعبيرات الشفقة حينما نعلم أن زميلاً رزق بطفل مصاب بمتلازمة داون.
    Down sendromlu olmayan biri için bile uzun, tehlikeli bir iyileşme dönemi vardır. Open Subtitles انه طريق طويل و شاق الى الشفاء التام حتى لو لم تكن تعانى من متلازمة داون.
    Ben Down sendromlu biriyle büyüdüm. Open Subtitles اسمع,لقد نشأت مع شخص سعانى من متلازمة داون.
    Down sendromlu bir organ donörü. Open Subtitles متبرع حى باعضاءه يعانى من متلازمة داون.
    Bunu şaşırtıcı bulabilirsin ama Down sendromlu insanlar da diğerlerinin yapmayı sevdiği şeyleri seviyorlar. Open Subtitles قد يصدِمكم ذلك , لكن إتضح بأن الناس الذي لديهم متلازمة داون بالواقع يحبون فعل الأمور التي يفعلونها الناس الاخرين بالضبط.
    Stuart. Kısa bağırsak sendromlu çocuk. Open Subtitles (ستيورات)، مريض متلازمة الأمعاء القصيرة.
    Patau sendromlu bebeklerin çoğu doğumdan sonra ancak birkaç gün yaşarlar. Open Subtitles (معظم الأطفال الذين يولدون مع (متلازمة باتاو يبقون على قيد الحياة بضعة أيام فقط بعد الولادة
    Down sendromlu Joel. Open Subtitles لديه متلازمة داون,جويل.
    Gördüğüm kadarıyla gerçek bir Cotard sendromlu hastan var? Open Subtitles أفهم من ذلك أن لديك حالة متلازمة (كوتار) حقيقية؟
    Down sendromlu kişilerin kendilerini birer birey olarak görebilmeleri için kişiliklerini yeniden kazanmaları gerektiği düşüncesini savunuyoruz. Open Subtitles نحن نحاول تعزيز فكرة أنّ الأشخاص المصابين بمتلازمة التوحد بحاجة لاستعادة هويتهم من أجل أن يعرّفوا بأنفسهم
    Biri Asperger sendromlu. Bir diğerininse Hiperaktivite sorunu (ADHD) var. TED أخر مصاب بمتلازمة "آسبرجر". والأخير لديه إعاقة.
    Engellilere karşı ayrımcılık yapan mecazı duymuşsunuzdur: Down sendromlu çocuk, Tanrı'nın özel çocuğudur veya yürüteçli ve iletişim cihazlı kız küçük ve değerli bir melektir. TED من المحتمل أنك سمعت هذا التعبير المجازي: الطفل المصاب بمتلازمة داون هو أحد أطفال الله المميزين أو البنت التي تعتمد على عصا للمشي أو جهاز تواصل هي ملاك صغير.
    Down sendromlu çocuklar için kullanılan doğru terim "gelişimi gecikmiş" tir. Open Subtitles المصطلح الصحيح للاطفال المصابين بمتلازمة داون هو" النموالمتأخر"
    Down sendromlu çocuklar için kullanılan doğru terim "gelişimi gecikmiş"tir. Open Subtitles المصطلح الصحيح للاطفال المصابين بمتلازمة داون هو" النموالمتأخر"
    diğer bütün hipoplastik sol kalp sendromlu bebekler gibi... Open Subtitles كأي طفل مصاب بمتلازمة القلب الأيسر ناقص التنسج...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more