Ronald sana Parvati'nin Dean'e, Dean'in Seamus'a, Seaumus'un da Ronald'a dediğine göre Hagrid'in seni aradığını söylememi istedi. | Open Subtitles | ... رون أراد منى أن أخبرك ... أن بيرسى أخبره ... أن بارفاتى أخبرت فين بأن هاجريد يبحث عنك |
Neden bu şekilde seni aradığını bana daha önce anlatmadın? | Open Subtitles | ..لما لم تخبرنى انه مازال يبحث عنك ؟ |
-Hemen inanma. Clay Bertrand'ın suikasttan sonraki gün seni aradığını söylemişsin. | Open Subtitles | قلت كلاي برتراند اتصل بك في اليوم التالي للإغتيال |
seni aradığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنه اتصل بك |
Polislerin seni aradığını bilmediğimizi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | الاتعتقدين اننا نعرف ان الشرطة تبحث عنك ؟ |
Teşkilatın yarısının seni aradığını söylüyor. Peki. | Open Subtitles | يقول أن نصف القوة تبحث عنك. |
Bana madalyalı bir denizcinin, polis yerine seni aradığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أن جندي مقلد أوسمة إتصل بك بدلا من الشرطة |
Robert güvenmişti. Bilmem gerekir miydi gerekmez miydi bilemiyorum ama seni aradığını biliyorum. | Open Subtitles | (روبرت) فعل، أعلم أنّه تواصل معكَ سواء كان من المفترض أن أعلم، أم لا |
seni aradığını söyledi. | Open Subtitles | أقصد، لقد أخبرني بأنه كان يبحث عنك |
seni aradığını. | Open Subtitles | بأنّه كان يبحث عنك |
Sadece Reis Haraldson'un seni aradığını biliyordum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن (أيرل هارلدسون) يبحث عنك. |
Sadece seni aradığını. | Open Subtitles | فقط قال أنه يبحث عنك |
Sanırım Anatoly'nin seni aradığını duydum. | Open Subtitles | أظنني سمعت أن (أناتولي) يبحث عنك. |
- Doğru. seni aradığını söylüyorsun. | Open Subtitles | -نعم، قلت إنه اتصل بك |
Jack'in seni aradığını söyledim. | Open Subtitles | قلت أن (جاك) اتصل بك |
Jack'in bugün seni aradığını duydum. | Open Subtitles | عرفت أن (جاك) اتصل بك اليوم |
Bütün Fransanın seni aradığını biliyormusun | Open Subtitles | أتعرف أن كل فرنسا تبحث عنك |
Herkesin seni aradığını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم أن كل الناس تبحث عنك ؟ |
Neden seni aradığını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف لماذا كانت تبحث عنك ؟ |
Sorduklarında Richard Akers'ın karısının hayatı için endişelendiğini ve seni aradığını söyleyeceksin. Soruşturmanın seyrini değiştirecek kadar önemli bir şey değildi. | Open Subtitles | نسختك من الأحداث أن (ريتشارد إيكرز) إتصل بك |
Lütfen bana Reddington'un seni aradığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني من فضلك أن " ريدينجتون " إتصل بك |
Robert güvenmişti. Bilmem gerekir miydi gerekmez miydi bilemiyorum ama seni aradığını biliyorum. | Open Subtitles | (روبرت) فعل، أعلم أنّه تواصل معكَ سواء كان من المفترض أن أعلم، أم لا. |