Önce seni bulmak için beynini açtıklarını söyledin. | Open Subtitles | أولاً، تقول أنّهم يقتطعون دماغه للعثور عليك. |
Önce seni bulmak için beynini açtıklarını söyledin. | Open Subtitles | أولاً، تقول أنّهم يقتطعون دماغه للعثور عليك. |
Amerika'ya eşimi bulmak için geldim. Queens'e de seni bulmak için geldim. | Open Subtitles | جئت إلى أميركا لأجد عروسي أتيت إلى كوينز لأجدك |
seni bulmak için döneceğim... gözlerinin içine bakacak cesareti bulduğumda. | Open Subtitles | سأعود لأجدك حينما تغمرني الشجاعة في النظر الى عينيك |
Biz de seni bulmak için bu adadaki her taşın altına bakmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | وأنا من ظننتُ أننا سنضطرّ للبحث في كلّ مكان على هذه الجزيرة لإيجادك. |
seni bulmak için bütün hastaneleri dolaştım. Sen iyi misin? | Open Subtitles | لقد ذهبت لكل مستشفى في المدينة لكي أجدك ، أأنت بخير ؟ |
seni bulmak için binaya girdim. | Open Subtitles | لقد دخلت إلى المبني لكي أجدكِ. |
Eh, Binbaşı polis seni bulmak için şehrin altını üstüne getirdi. | Open Subtitles | حسنًا أيها القائد مسؤول الأمن يقلب المدينة رأسًا على عقب للبحث عنك. |
Kalbinin deli gibi çarptığını duyunca, huzurun ne olduğunu anladım. seni bulmak için tek yapmam gereken fare leşlerini izlemek Louis. | Open Subtitles | عندما سمعت قلبها يخفق عرفت معني السكينة كل ماأريده لكي اجدك ان اتبع جثث الفئران لويس |
Gece gündüz caddelerde seni bulmak için gezindim durdum. | Open Subtitles | كنت أجوب الشوارع ...ليلاً ونهاراً لأبحث عنك |
Sırf sen olduğun için, birinin dünyayı seni bulmak için alt üst ettiğini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | أيمكنك أن تتخيل شخصاً يطوف العالم بحثاً عنك ؟ فقط لأنك ما أنت عليه ؟ |
Atlarını yakalayana kadar biraz zamanımız var, ama seni bulmak için vadideki tüm aileleri kılıçtan geçirecekler. | Open Subtitles | لدينا بعض الوقت حتى يجهزوا خيولهم ولكنهم سوف يطاردوا كل أسرة في فالي للعثور عليك |
Dinle, buraya seni bulmak için geldim. | Open Subtitles | اسمع، أتيت إلى هنا للعثور عليك. |
Elbette ben seni bulmak için zamanın ve uzayın içinden seyahat ettim. | Open Subtitles | نوماد؟ طبعاً لقد سافرت خلال الزمن والفضاء لأجدك |
Okulda arkadaşlarınlayken seni bulmak için buna ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أجل سوف أحتاج هذه لأجدك في المدرسة مع أصدقائك |
Eğer anneni ararsan, o adam onu, seni bulmak için kullanır. | Open Subtitles | إذا اتصلت بوالدتك فهذا الرجل سوف يستخدمها لإيجادك |
seni bulmak için olağanüstü güçlere sahip iki kişiyi harcadım. | Open Subtitles | تطلب مني الأمر كائنين خارقين لكي أجدك |
- seni bulmak için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لكي أجدكِ. |
Babanın hayatta olduğunu ya da annenin seni bulmak için geldiğini görmek gibi... | Open Subtitles | كأن يكون والدك حيّاً و مجيء والدتك للبحث عنك |
seni bulmak için tek yapmam gereken fare leşlerini izlemek Louis. | Open Subtitles | كل ماأريده لكي اجدك ان اتبع جثث الفئران لويس |
seni bulmak için uzun yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد قطعت طريقاً طويلا لأبحث عنك. |
seni bulmak için dünyayı alt üst edecektir, | Open Subtitles | سيقلب العالم رأساً على عقب بحثاً عنك |
ben seni bulmak için geldim. | Open Subtitles | وانا... وانا ,اوه وانا اتيت الى هنا لاجدك |
Kafandaki şeyleri, benim hatıramı, seni bulmak için kullanabilirler. | Open Subtitles | ،تلك الأشياء في رأسكِ وصورتي لديكِ يمكن أن يستخدموها لإيجادكِ |
Bildiğim kadarıyla, Meksikalılar sokaklarda seni bulmak için geziyorlar. | Open Subtitles | الخوف. بقدر ما أعرف، المكسيكيين يقودون في الشوارع بحثاً عني. |