Seni içeri davet ederdim ama annem arkadaşlarımı çağırmama izin vermiyor. | Open Subtitles | ،كنت أدعوك للدخول لكن أمي لا تسمح بزيارة أصدقائي |
- Seni içeri davet etmedim, Glen. | Open Subtitles | لم أدعوك للدخول يا جلين |
Seni içeri davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوك للدخول |
Seni içeri davet etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعوكَ للدخول |
Bak ne diyeceğim, Seni içeri davet etmeyeceğim. | Open Subtitles | -أتعلم؟ لنّ أدعوكَ للدخول . |
Seni içeri davet ederdim ama salon ölmüş baca kuşlarıyla dolu. | Open Subtitles | كنت سأدعوك للدخول لكن غرفة المعيشة مليئة بالطيور الميتة |
İçeri gel. Seni içeri davet ediyorum. | Open Subtitles | ادخل، أدعوك للدخول. |
Enzo St. John, Seni içeri davet ediyorum. | Open Subtitles | (أينزو ساينت جونز)، أدعوك للدخول. |
Seni içeri davet ediyorum. | Open Subtitles | أدعوك للدخول |
Hayır! Seni içeri davet etmiyorum! | Open Subtitles | -كلاّ ، لن أدعوكَ للدخول . |
Seni içeri davet ederdim ama biraz kaçık bir ailem var. | Open Subtitles | كنت سأدعوك للدخول ولكن لدى أسرة مجنونة نوعآ ما |
Seni içeri davet ederdim ama sanırım bu senin için sorun olur. | Open Subtitles | كنت سأدعوك للدخول ولكن أشعر أن ذلك سيتسبب لك في مشكلة |