Bu konuda hiç konuşmadıysanız seni sevdiğini nereden biliyordun? - | Open Subtitles | كيف تعرفي بأنه يحبك اذا انتم لم تتكلموا حول ذلك؟ |
Ve seni sevdiğini bil, hem de hiç tahmin edemeyeceğin kadar. | Open Subtitles | وأعرف أنه يحبك. أكثر من سوف نعرف من أي وقت مضى. |
seni sevdiğini söylüyorsa eğer, buna inanmadan önce şunu düşünmelisin ki sözünde durmak elinde değildir onun durumundaki insanın. | Open Subtitles | فاذن اذا قال لكي انه يحبك فيلائم عقلك حتى الان ان تصدقيه بمقدار ما يتيح له مكانه ومركز الخاص ان يقرن قوله بالفعل |
Sana uygun olduğu için, seni sevdiğini varsayman tehlikeli değil mi? | Open Subtitles | إفتراض هي تحبك لأن تلائم إلى حياتك ألم هو خطر جدا؟ |
Anneme sordum, seni sevdiğini her zaman da seveceğini söyledi. | Open Subtitles | سألت أمي أمس فقالت إنها تحبك وأنها ستظل تحبك دائما |
Şimdi değil, o zaman seni sevdiğini söyleseydi ne yapardın? | Open Subtitles | ليس الآن لكن في حينها ؟ اذا قال لكِ انه يحبكِ ؟ |
Babanın bazen anlaşılması zor bir insan olduğunu biliyorum ama seni sevdiğini bilmelisin. | Open Subtitles | أنا أعرف أن بالصعب فهمه أحياناً يا هومر لكن يجب أن تعرف انه يحبك |
İyi olduğunu ve seni sevdiğini biliyorum. Ama seni görmemi istemediğini söyledi. | Open Subtitles | اعرف انه جيد وانه يحبك لكنه طلب منى ان لا اراك |
Benim gibi, hiçkimse sana seni sevdiğini söylemedi. söylediyse bile hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | مثلي أنا, لم يخبرك ِ أحد إنه يحبك أبداً وإذا أخبرك ِ أحد, فأنتي لاتتذكرين |
seni sevdiğini söylüyor, hep seninle olmak istiyormuş. | Open Subtitles | يقول لكِ انه يحبك و يريد ان يكون معكِ طوال الوقت |
Kendisini kızgın kutuya tıktılar, ama seni sevdiğini ve bir numaralı meleği olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | لقد وضع في الحبس الانفرادي .. ولكن أرادني أن أقول لك إنه يحبك وإنك ملاكه المفضّل |
Lucas'a değer veriyorsun, çünkü seni sevdiğini biliyorsun... ve muhtemelen bana ve Brooke'a da hala değer veriyorsun, çünkü biliyorsun ki biz de seni seviyoruz. | Open Subtitles | انتي تهتمين بـ لوكاس لأنكي تعلمين أنه يحبك وربما لا زلتي تهتمين بي وببروك لأنكي تعلمين أننا نحبكي أيضا |
Bazen en az umduğun zaman birinin seni sevdiğini anlıyorsun. | Open Subtitles | احيانا على الاقل تتوقع ذلك ستدرك أن احدهم يحبك |
Sana istedikleri gibi bağırdıkları zaman ailenin seni sevdiğini anlıyorsun. | Open Subtitles | هكذا تعرف ان عائلتك تحبك عندما يشعرون بالحرية للصراخ عليك |
Birkaç ay önce Zoe Hart seni sevdiğini söyledi, doğru mu? | Open Subtitles | منذ عده شهور زوى هارت قالت لك انها تحبك صحيح ؟ |
Her şeye rağmen seni sevdiğini ve desteklediğini falan söyledi mi? | Open Subtitles | هل قالت لك إنها تحبك وتدعمك مهما حدث، وكل تلك الأمور؟ |
seni sevdiğini ve senin mutlu olmanı istediğini. | Open Subtitles | أنها تحبك وأنها تريدك أن تكوني في منتهي السعادة |
seni sevdiğini biliyordum, kim sevmez ki? | Open Subtitles | أعلم أنه لا زال يحبكِ, لأنه من قد لا يفعل هذا؟ |
Büyük ihtimalle hayır, Prue'nun empati okuyuşu seni sevdiğini kanıtladı. | Open Subtitles | على ما يبدو لا، فـ "برو" تعتقد بأنه شيطان عاطفي يثبت بأنه يحبكِ |
Phoebe, yapma. seni sevdiğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | باللهِ عليكِ "فيبي"، إنكِ تعلمين بأنه يحبكِ |
Evet ama bu büyü, birinin seni sevdiğini sanmasını sağlıyor. | Open Subtitles | هذه التعويذة بالتحديد، بإمكانها أنْ تجعل الشخص يعتقد أنّه يحبّك. |
Erkek arkadaşın senin kulağına seni sevdiğini fısıldıyor. Seni seviyorum. | Open Subtitles | إنّها حينما همس حبيبكِ بأذنكِ بأنه يحبّكِ. |
Sana hiç seni sevdiğini söyledi mi? | Open Subtitles | ألم تخبريه مدى حبكِ له |
seni sevdiğini ve elini tutarken buzlu çay içmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | انها تقول : انها تُحبك وانها تُريد انتُمسكيداكوتشربالشايالمُثلجمعك... |