seni temin ederim, herhangi bir kurtarma teşebbüsü olursa, adamlarını öldürürüm. | Open Subtitles | أؤكد لك ، أنك إذا حاولت إنقاذ رجالك فسأقوم بقتلهم جميعا |
Ama seni temin ederim ki, Oğlumuz senin yoketmek istediğin kovanın içinde. | Open Subtitles | لكني أؤكد لك أن ابننا في تلك الخلية التي توشك على تدميرها |
Ama seni temin ederim ki bunun bir sebebi var. | Open Subtitles | ولكن يمكنني أن أؤكد لكِ أنه ليس من دون سبب |
seni temin ederim ki bir şeylere vurmak rahatlılık veriyor. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لكِ.. أعتقد أنه من الممتع ضرب الأشياء |
seni temin ederim ki herhangi bir yöne eğriliği falan yok. | Open Subtitles | أود أن أؤكد لكم، لا يوجد التقويس في أي اتجاه. |
seni temin ederim çok yakında son model 1,000 jet uçağı emrinde olacak. | Open Subtitles | أعددت لحصولك على ألف طائرة حديثة ستكون تحت تصرّفكم قريباً |
seni temin ederim, Morning ile aramızda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك ..ليس هناك شئ يدور بيني وبين مورنينق |
Ödememelisin zaten, seni temin ederim ki çok etkili biridir. | Open Subtitles | ليس عليك ذلك ، لكني أؤكد لك بأنه فعَّال جداً |
Öyleyim ama seni temin ederim ki bundan ibaret değilim. | Open Subtitles | أجل ولكن أؤكد لك ليس هذا ما أنا عليه فقط. |
Öyleyim ama seni temin ederim ki bundan ibaret değilim. | Open Subtitles | أجل ولكن أؤكد لك ليس هذا ما أنا عليه فقط. |
Ama bu işin üzerine gidecek, seni temin ederim, bu Cumhuriyete zarar verecek. | Open Subtitles | ومهما كان ما ينوي فعله فأنا أؤكد لك أن هذا سيؤثر على الجمهورية |
seni temin ederim hak ettiğini en yakın zamanda bulacaksın. | Open Subtitles | سوف تنال ما تستحقه في القريب العاجل أؤكد لك ذلك |
Kitapta ne yazarsa yazsın seni temin ederim ki, bu kadar küçük bir kalp görmemişsindir. | Open Subtitles | حسناً، لا يهم ما تقوله الكتب، لأنني أؤكد لكِ أنكِ لن تشاهدي قلباً بهذا الصغر مطلقاً |
Biliyorum şu an niye bütün bunların dışında bırakıldığını merak ediyorsun, dolayısıyla izin ver açıklayım, seni temin ederim bütün bunların seninle hiçbir ilgisi yok tamamen benimle ilgili. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تتسائلين لماذا لم أخبركِ بذلك لذا دعيني أؤكد لكِ أن الأمر لم يكن له علاقة بكِ, بل بي |
seni temin ederim onu güvende olmasını sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لكِ أننا سنفعل أيا ما يتكلفه الأمر من أجل ابقائها في هذه الظروف |
Cildinde hafif bir karıncalanma hissi duyacaksın ama seni temin ederim, bu zararlı bir şey değil. | Open Subtitles | سوف أشعر ستعمل باحساس بالوخز طفيف في جلدك ولكن أود أن أؤكد لك ، انها ليست ضارة |
Ne yaptığımı sanıyorsan, seni temin ederim ki, yanılıyorsun. | Open Subtitles | على الرغم مما تظنه بي أود أن أؤكد لك أنك على خطأ |
seni temin ederim çok yakında son model 1000 jet uçağı emrinde olacak. | Open Subtitles | أعددت لحصولك على ألف طائرة حديثة ستكون تحت تصرّفكم قريباً |
Ve seni temin ederim ki düşündüğün kişiden daha fazlasıyım. | Open Subtitles | وأؤكّد لكِ أنا أكثر من الرجل الذي إعتقدتِ أنني هو |
Gördüklerime dayanarak söylüyorum seni temin ederim cehennemden bir kapı doğruca ona bağlı. | Open Subtitles | هذا هو ناد مثيرة جدا للاهتمام، أنا أضمن لكم وكسب الكثير من الأشياء التي |
seni temin ederim bu duvarların arasında her zaman güvende olacaksın. | Open Subtitles | أنا أعدُك ستكونين دائماً آمنة داخل هذه الجدران |
- Ben de seni temin ederim ki verdiğin teminler seni inanılmaz saf gösteriyor. | Open Subtitles | و أستطيع أن أُؤكد لك بأن إثباتك يجعل صوتك ساذجاً بشكل لا يُصف |
Herkesi samimiyetime ikna etmek için, gerektiğinden fazla adam öldürmeyeceğime seni temin ederim. | Open Subtitles | انا اضمن لك اننى لن اقتل مزيد من الناس اذا اقنعتهم بالولاء لى. |