"senin aranda" - Translation from Turkish to Arabic

    • بينك وبين
        
    • بينكِ وبين
        
    • بينك أنت
        
    • لوهجكما المتقد أنتِ
        
    • بينك و
        
    • بينكَ وبين
        
    Bak Charlie, Tanya ve senin aranda ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles أسمع , تشارلي, لا أعلم ماذا يحدث بينك وبين تانيا
    Jace ve senin aranda bir şey var ve inkar edemezsin. Open Subtitles هناك شيء بينك وبين جيس وأنت لا يمكن أن ينكر ذلك.
    Anlaşma, Buz ve senin aranda adil bir kavga. Open Subtitles الأتفاق كان ينص على معركة عادلة بينك وبين ايس
    Tatlım,parayla senin aranda seçim yapmam gerekirse daima seni seçerim. Open Subtitles عزيزتي, أذا ما حصَل أبداً إن كانَ عليّ أن أختار بينكِ وبين المال فسأختاركِ دائِماً
    Bana bakma, bu annenle senin aranda. Open Subtitles أوه، لا. هذا بينك أنت وأمك.
    Bilirsin, biraz önce sanki bulutların üstündeydim oysa Jake ve senin aranda fazlalıkmışım. Open Subtitles كنت أحلق بين السحاب ولم يكن هذا سوى انعكاس لوهجكما المتقد أنتِ وجاك
    Görüyorum ki çocuklarımla senin aranda seçim yapmamı istiyorsun. Open Subtitles أرى أنك تحاول أن تجعلنى أختار بينك و بين الطفلان
    Bu odaya girersin, piliçlerle senin aranda bi cam vardır. Open Subtitles تذهب هنالك وترا الكؤوس بينك وبين الفتيات
    Bence babamla senin aranda bana anlattığından daha fazla şey yaşandı. Open Subtitles انا اعتقد بأن هناك المزيد بينك وبين والدي من الذي اخبرتني به
    Yani, bana aslında ne olduğunu söylemek ister misin? Annenle senin aranda? Open Subtitles هل تودين اخباري حقا ما اللذي يدور بينك وبين والدتك؟
    Bazı şeyler dermatoloğunla senin aranda kalmalı, değil mi ya? Open Subtitles اقصد بحق الله، هل هنالك اشياء من الأفضل ان تحتفظ بها بينك وبين طبيبك الجلدية؟
    Erkek kardeşim ve senin aranda daha fazlasının olma şansı yok mu? Open Subtitles لا احتمال لتواجد شيء أكثر بينك وبين أخي الصغير؟
    Umarım Luke ve senin aranda her şey düzgündür. Open Subtitles أمل أن ألا تكون الأمور غير طبيعيه بينك وبين لوك.
    Çünkü 40 yaşına geldiğinde, bilimle senin aranda kalıyor. Open Subtitles لانه حينما تصلين الاربعينات, سيكون بينك وبين العِلم.
    Napoli tahtıyla senin aranda duran tek engeli zehirleyerek. Open Subtitles التسميم للحاجز الوحيد الذي يقع بينك وبين عرش نابولي.
    Tamam, anladım. Ağabeyinle senin aranda, çok gizli. Open Subtitles أعلم، فهمتُ، أمر سرّيّ بينكِ وبين أخيكِ مفهوم
    Tahtla senin aranda hiçbir şeyin olmadığına inanıyorsun. Open Subtitles و تظنين الآن أنْ لا شيء يقف بينكِ وبين العرش
    Babanla senin aranda herhangi bir şey için hiçbir zaman taraf tutmadığımı biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنتِ تعلمين أنّي لا أنحاز لأيّ جانب على أيّ شيءٍ بينكِ وبين أباكِ، أليس كذلك؟
    Hayır, bunun Carl ile senin aranda kalması gerekiyordu, ama dayanamadın, koca, aptal ağzından kaçırdın. Open Subtitles لا , كان يفترض أن يكون الأمر بينك أنت و(كارل) ولقد فشلت بسبب فمك الكبير الغبي
    Bu Norma'yla senin aranda ve sana olacaklar tamamen Norma'ya bağlı. Open Subtitles هذا بينك أنت و (نورما) وماذا سيحدث لك الآن, يعود إلى (نورما)
    Bilirsin, biraz önce sanki bulutların üstündeydim oysa Jake ve senin aranda fazlalıkmışım. Open Subtitles كنت أحلق بين السحاب ولم يكن هذا سوى انعكاس لوهجكما المتقد أنتِ وجاك
    Johnny'nin kabahati yok. Sen, seninle senin aranda yapılması gerekeni yaptın. Open Subtitles ليس للأمر علاقة بجوني، لقد فعلت ما كان عليك فعله بينك و بين نفسك
    Görünüşe göre Lyndsey'le senin aranda iyi. Open Subtitles -أجل، كل شيءٍ بخير . يبدو أنّ كلّ شيء على ما يرام بينكَ وبين (ليندزي)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more