"senin bir parçan" - Translation from Turkish to Arabic

• جزء منك
• جزءا منك
• جزءاً منك
• جزءٌ منكِ
• جزءً منك
• جزءًا منكِ

Rüyandaki sesim, ...sana yardım etmeye çalışan, senin bir parçan.
صوتي في حلمِكَ جزء منك يُحاولُ مُسَاعَدَة نفسك خلال هذا.

Söylemeye çalıştığım kurt adam senin bir parçan, ama iç güzelliğini değiştirmez.
ما احاول قوله هو ان الذئب جزء منك .. وهذالا يغيرماتحملهبداخلك.

Onun senin bir parçan olduğunu kabul etmedikçe... onu asla kontrol edemezsin.
أنت لن تتعلم السيطرة عليه حتى تقبل حقيقة انه جزء منك

Çiviler senin bir parçan olduğunu anlamaya başladı.
الغرزات بدأت تفهم بأنها قد اصبحت جزءا منك

Bu şekilde, duaların güç kazanır ve bu güç senin bir parçan olur.
. وبهذه الطريقة صلاتك ستحظى بالقوة . وهذه القوة ستصبح جزءاً منك

Güçlerini geri almanı istiyorum, çünkü onlar senin bir parçan.
أودّكِ أنّ تسعيدي قواكِ لأنهم جزءٌ منكِ.

Orası senin odan, senin bir parçan. Görmek istiyorum.
, إنها غرفتك , إنها جزء منك . أريد ان أراها

Diğerlerimizin aksine, senin bir parçan daima bu yalanlardan rahatsız olacak.
خلافاً لبقيتنا سيكون هناك دائماً جزء منك

Kardeşine karşı kötü hislerin olduğunu biliyorum ama yine de o senin bir parçan.
انا اعلم ان لديك مشاعر مضطربة تجاه اخيك ولكن يبقى هو جزء منك

Bu yüzden senin bağışıklığın var. Çünkü bu zaten senin bir parçan.
ولهذا أنت محصن من هذا المرض, لأنها جزء منك

Sadece birlikte buralardan uzak olmamız gerekiyorken senin bir parçan hâlâ buradaymış.
إنّما أحفل بأننا تعيّن طيلة تلك المدّة أن نبتعد معًا إلّا أن جزء منك بقي هنا.

Hayret verici şeyler mümkün ancak kanser doğası gereği bir büyünün ayıramayacağı bir şekilde senin bir parçan.
أشياء مذهلة ممكنة ولكن السرطان هو جزء منك

Fakat senin bir parçan olduğum rüyayı unutmalıyım.
لكن يجب أن أنسى حلم كوني جزء منك

Hadi, hadi köklerini salsın ve büyüsün, senin bir parçan haline gelsin.
دعيه يتجذر و ينمو لكي يصبح جزءا منك

Bunun bir parçası olmak istiyorum. Bende senin bir parçan olmak istiyorum.
أريد أن أكون جزءا منك - أريد أن أكون جزءا منك أيضا -

Hepsi senin bir parçan oldu.
أصبح كل هذا جزءا منك

Kalbinde ona bir yer ayırırsın. senin bir parçan olur.
أنتِ تصنعين لها مكاناً في قلبك إنه تصبح نوعاً ما جزءاً منك

Geçmişin her zaman senin bir parçan olarak kalır Ababuo.
ماضيكِ سيظل دائماً جزءٌ منكِ يا أبابو

Sev, okşa. O senin bir parçan.
أمسكه، افركه، كما لو كان جزءً منك

O belki karanlık ama yine de senin bir parçan.
أعني, قد تكون شريرة فعلًا لكنها ما زالت جزءًا منكِ