Bir gün dönebilir. Dönmeyecek. Senin de söylediğin gibi, benden başka kimsen yok. | Open Subtitles | لن يعود ، و كما قلتِ أنا كل ما تبقّى لكِ |
Bu sadece anne olmakla alakalı değil geçen hafta Senin de söylediğin gibi aynı zamanda o mükemmel tabloyu istiyorsun. | Open Subtitles | الأمر لكِ ليس أن تكوني أماً وحسب كما قلتِ الأسبوع الماضي أردتِ أيضاً الحصول على الصورة المثالية |
Adını verirdim ama Senin de söylediğin gibi dışarı çıkamıyorsun. | Open Subtitles | كنت سأعطيك الأسم لكن كما قلتِ أنتِ مقيدة |
Bununla yaşıyorum, Tristan, Senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا |
Bununla yaşıyorum, Tristan, Senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا |
Senin de söylediğin gibi, ben ailemizin tek umuduyum. | Open Subtitles | أجل ، كما قلتِ... أنا الأمل الوحيّد لعائلتنا. |
Senin de söylediğin gibi kaybetmesini bilmiyorum. | Open Subtitles | كما قلتِ سابقاً . لم أتعلم تقبل الخسارة |
Senin de söylediğin gibi, bu güzel bir parti. | Open Subtitles | كما قلتِ هذه حفلة جميلة |
Senin de söylediğin gibi. | Open Subtitles | لو كان الآمر كما قلتِ |
Senin de söylediğin gibi o çok güçlü biri. | Open Subtitles | كما قلتِ لديه سلطة واسعة |
Senin de söylediğin gibi zor bir yıldı. | Open Subtitles | كانت سنه عسيره كما قلتِ |