| Ozaman senin dediğin gibi, ikimizin de sesi iyi geliyor. | Open Subtitles | حسناً إذن , كما تقول نحن الأثنان بخير , جيد |
| O zaman senin dediğin gibi, ikimizin de sesi iyi geliyor. | Open Subtitles | حسناً إذن , كما تقول نحن الأثنان بخير , جيد |
| senin dediğin gibi, iki şeytandan daha az zararlıyı seçmen gerek. | Open Subtitles | و كما قلت أنت فعليك أن تختار أفضل الحلول السيئة |
| senin dediğin gibi, yanılmış olmalıyım, değil mi? | Open Subtitles | كما قلتى ربما كنت مخطأه .. أليس كذلك ؟ |
| İki adam, aynı senin dediğin gibi adamı öldürmeye hazırlanıyorlardı. | Open Subtitles | لم تواجهني مشاكل البارحة، رجلان ينتظرون لقتل رجل، كما قلتَ |
| Ya da senin dediğin gibi gece içeri dalar gizlice araştırırız. | Open Subtitles | كما قلتِ,يمكننا ان نقتحم ذلك المنزل ونبحث,بدون التفكير بالاسلوب |
| Aynen senin dediğin gibi olmuş. Charlie'yi o araziye götürmüş. Bazı ergen çocuklar gelirler. | Open Subtitles | كانت طريقة لإخراجه مثلما قلت, لقد أخرج تشارلي إلى الحقل, بعض الأولاد المراهقين مروا هناك |
| senin dediğin gibi diğer astronotlara karşı çıktım ve söylemeden edemeyeceğim, bir hafta sonra ilk kez bu gece adam gibi uyudum. | Open Subtitles | لقد واجهت الرواد الآخرين مثلما قلتي ويجب أن أخبركِ ليلة أمس كانت اول ليلة التي حظيت بها بنوم هانيء منذ أسابيع |
| Eğer herkes senin dediğin gibi yapsa, hırsızlar dünyayı ele geçirirdi. | Open Subtitles | أذا كل شخص كما تقول اللصوص يسيطرون على العالم |
| Varsayalım ki bu olay senin dediğin gibi oldu. | Open Subtitles | دعنا نعتقد كما تقول. |
| senin dediğin gibi, erkek kardeş. | Open Subtitles | كما تقول, أخي. |
| senin dediğin gibi, iki şeytandan daha az zararlıyı seçmen gerek. | Open Subtitles | و كما قلت أنت فعليك أن تختار أفضل الحلول السيئة |
| Ancak, tam olarak senin dediğin gibi olmuş olması da mümkün. | Open Subtitles | ومن المحتمل بأنه حدث كما قلت أنت |
| Ben senin dediğin gibi bu deneyimler olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لآ أظن أن هذه التجارب كما قلت أنت. |
| senin dediğin gibi. | Open Subtitles | كما قلتى. |
| Belki tüm ada macera, yolculuk, her şey senin dediğin gibi, saniyenin milyarda biri kadar sürede gerçekleşti. | Open Subtitles | وربما كانت الجزيرة كلّها والمغامرة والرحلة، وما إلى ذلك حدث في النانو ثانية، كما قلتَ |
| Hayır, senin dediğin gibi oldu. Etrafı boşaltıyorlar. | Open Subtitles | كلا، لقد نجح الأمر، تماماً كما قلتَ إنهم يخلون المنطقة |
| Çünkü tıpkı senin dediğin gibi, onu o hâliyle hatırlamak istiyordum. | Open Subtitles | لأنّني هكذا أريد أن أتذكّره، كما قلتِ |
| Birbirimizi terk ediyoruz, senin dediğin gibi. | Open Subtitles | نقوم بهجرة بعضنا كما قلتِ تمامًا. |
| Belki bunlar senin dediğin gibi birer hayal. | Open Subtitles | الصفحة النظيفة , وبداية جديدة ربما هم مجرد أوهام مثلما قلت |
| senin dediğin gibi kontrol ettim ama aslında hiç uçuştan inmemiş o yüzden o inmeden, önce çantasını aldık. | Open Subtitles | لقد سجل مثلما قلت. لكنه لم يسافر. لذلك سحبنا حقيبته قبل الاقلاع. |
| Aslında sen haklısın senin dediğin gibi Ben iğrenç aşağılık biriyim. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا مثلما قلتي كلب منشعب |
| - senin dediğin gibi nefesime odaklandım. | Open Subtitles | لقد ركزت على تنفسي مثلما قلتي |