Senin gibi birinden böyle bir ifade asla beklemezdim. | Open Subtitles | لم اتوقع ان احصل على هذه النظرة من شخص مثلك |
Senin gibi birinden para almam. | Open Subtitles | من أجل شخص مثلك أنا غير مكلفه بشئ |
Senin gibi birinden çıkması kötü sayılmaz. | Open Subtitles | ليس سيئ , أن يصدر هذا من شخص مثلك |
Mon dieu Senin gibi birinden hoşlanıyor olmalı | Open Subtitles | من المؤكد انها ستقع في حب شخص مثلك |
Elliot gibi bir kız asla Senin gibi birinden hoşlanmaz. | Open Subtitles | إن فتاة مثل (إليوت) لايمكن أن تهتم حقاً بشخص مثلك |
Elliot'ın Senin gibi birinden hoşlanmayacağını söylerken annesinin tavan arasında yaşayan 35 yaşında bir barmen olmanı ve bir değişiklik işareti göstermesi kestetmiştim. | Open Subtitles | عندما قلت إن (إليوت) لن تهتم أبداً بشخص مثلك... كان ذلك لأنك ساقِ حانه في الـ35 من عمره ولا يزال يقيم في علية أمه ولا يظهر أي علامات للتغير |
Senin gibi birinden hoşlanıyor olması kaçınılmaz bir durum | Open Subtitles | فكونها تحب شخص مثلك لا جدال عليه |
Mon dieu Senin gibi birinden hoşlanıyor olmalı | Open Subtitles | من المؤكد انها ستقع في حب شخص مثلك |
Senin gibi birinden hoşlanıyor olması kaçınılmaz bir durum | Open Subtitles | فكونها تحب شخص مثلك لا جدال عليه |
- Demek istediğim, Senin gibi birinden faydalanabilirim. | Open Subtitles | - أعني أن بإمكاني الاستفادة من شخص مثلك - |
Senin gibi birinden zariflik beklemek benim suçum. | Open Subtitles | أنه خطأي لتوقع الكثير من شخص مثلك |
- Senin gibi birinden etkileneceğini düşünüyorum cidden. | Open Subtitles | أظن فحسب بأنه يتجاوب حقاً مع شخص مثلك |
Benim de Senin gibi birinden tavsiye almama gerek yok. | Open Subtitles | ولا أحتاج اخذ النصائح من شخص مثلك |
Senin gibi birinden beklemezdim. | Open Subtitles | انا لم اتوقع ذلك من شخص مثلك |