ve umarım Senin gibi birinin nasıl farklılık yaratacağını görmüşsündür. | Open Subtitles | وآمل أنك رأيت اليوم الفارق الذي بوسع شخص مثلك صنعه |
Senin gibi birinin beni vurabileceği hiç aklına gelmiyor mu? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد حقاً أن شخص مثلك يمكنه الإمساك بشيء عليّ |
Bu taşra yerde Senin gibi birinin ne işi var? | Open Subtitles | ماذا يفعل رجل مثلك في هذه المدينه على أي حال؟ |
Senin gibi birinin böyle bir işi nasıl kabul ettiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا رجل مثلك يقبل هذا العمل .. |
Senin gibi birinin anlayabileceği türden bir ilişki değil bu. | Open Subtitles | انها لست ذالك النوع من العلاقة شخصا مثلك يتفهم الوضع |
Bilmediğimiz şey ise, Senin gibi birinin nasıl bu kadar çabuk, kötü yola yöneldiğidir. | Open Subtitles | ما نجهله هو كيف لشخص مثلك أن يرتكب جرماً بهذه السرعة |
Senin gibi birinin, benim gibi birine hayatta yüz vermeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن واحدة مثلك لا يمكن أن تحب شخصا مثلي |
Senin gibi birinin çevremde dolaşıp durduğunu bilmek zorunda olmazdım. | Open Subtitles | لست مضطراً لأتسكع بالمعرفة التى يحظى بها شخص مثلك |
En akıllısı olmasam da sokakları tanırım... kimsenin kimseye karşılıksız bir şey vermeyeceğini bilirim... özellikle de Senin gibi birinin. | Open Subtitles | لست الأذكى لكنني إكتسبت خبرتي من الشارع وأعلم أنه لا أحد يعطيك أي شيء دون مقابل خصوصاً شخص مثلك |
Senin gibi birinin özel olduğuna inandığı... anları gerçekten hatırlayacak mı? | Open Subtitles | أسيتذكّر اللحظات الخاصّة بينهما أم شخص مثلك سيحدد له هذه اللحظات ؟ |
- Köpekleri Senin gibi birinin ulaşabileceği bir yerde tutmak kanunlara aykırı olmalı. | Open Subtitles | يجب ابعاد الكلاب عن شخص مثلك قبل أن تصل إليهم |
Benim gibi iş adamları Senin gibi birinin kanının bozuk olduğuna inanmaz. | Open Subtitles | رجل أعمالٍ مثلي لا يُريدُ ضغينة ً مع رجل مثلك |
Senin gibi birinin öyle bir işi alabileceğine gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | ؟ هل تصدق حقا بان رجل مثلك يملك عملاً كهذا؟ |
Senin gibi birinin, çıkmasına dört ay kala nasıl böyle bir salaklık yaptığını soruyorlar. | Open Subtitles | سألوني، ما الذي يجعل رجل مثلك يهرب ومتبقي له أربعة شهور لإخلاء سبيله |
Bu saatte aradığım için üzgünüm ama Senin gibi birinin baleye gitme fırsatını kaçırmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | عذرا للاتصال بك في وقت متأخر جدا، لكنني أحسب رجل مثلك سوف لا تريد أن تفوت فرصة للذهاب إلى الباليه. |
Beni cezalandırırcasına diplomasi lafını kullanan Senin gibi birinin bir isyan mitinginde ne işi olduğunu söyleyebilir misin bana? | Open Subtitles | قولى لى أن شخصا مثلك يستخدم كلمة الدبلوماسيه كعقاب لى فى إجتماع متمردين؟ |
Ölüm gelene kadar bizi paramparça yapıyor, doğrusu! Neyi bildiğini zannettiğini bilmiyorum fakat benim evliliğim daha bir sıkıntılı sürmekte Senin gibi birinin kavrayabileceğinden çok daha ıstırap verici geçmekte | Open Subtitles | و لكن زواجى نجى من معانات لم يكن لشخص مثلك تحملها |
Senin gibi birinin, benim gibi birinden hoşlanmayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن واحدة مثلك لا يمكن أن تحب شخصا مثلي |
- Senin gibi birinin böyle büyük bir şirkete nasıl sahip olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل تمانع إن سألتُ، كيف لشخصٍ مثلك أن يمتلكَ شركةً كبيرة؟ |
Onlara Senin gibi birinin burada tanıdığının olamayacağını söyledim. | Open Subtitles | لكني أخبرتهم بأن أحد مثلك لا يمكن أن يعرف أحداً هنا |
Ekipte Senin gibi birinin olması harika bir şey. | Open Subtitles | من المذهل أن نحظى بشخص مثلك في الفريق |
Senin gibi birinin gelip onu durdurmasını bekliyorlar. | Open Subtitles | هم ينتظرون شخص ما مثلك ليجيء و يوقفه |
Birçok insan Senin gibi birinin kendi küçük kızlarıyla takıldığını öğrendiğinde rahatsız olabilir. | Open Subtitles | الكثير من الناس سيكونوا غير مرتاحين بمعرفة أن شخص مثلكِ يجلس مع فتياتهم المراهقات. |
Ben gittikten sonra yerime Senin gibi birinin gececegini dusunmek isterim. | Open Subtitles | أود أن أفكر أن رجلا مثلك يأخد مكاني بعد أن أذهب. |