Aptal gibi konuşma, Senin gibi tatlı birisi elbette birini bulur. Her şeyi iki kere düşünmeyen genç bir delikanlı bulabilirsin. | Open Subtitles | لا تكوني غبية، جميلة مثلك ستجد شخصاً بالتأكيد، رجلاً قوياً يمكنه أكل كوز الذرة بدون تردد |
Senin gibi tatlı bir kızın başı her derde girdiğinde onu kurtaracak bir vampiri vardır. | Open Subtitles | نعم ، حسنا هذا ما أعتقدتـه تصور بنت جميلة مثلك |
Bu çok üzücü, tatlım. Senin gibi tatlı bir kızın erkek arkadaşı ve çocuğu yok mu? | Open Subtitles | هذا محزن يا عزيزتي، فتاة جميلة مثلك دون حبيب، دون أولاد؟ |
Senin gibi tatlı bir çocukla eve gidemediği için kıskançlık yapıyor. | Open Subtitles | إنها غيورة لأنها لا تستطيع العودة لمنزلها مع شخص لطيف مثلك |
Ama, hiç Senin gibi tatlı bir kız görmedim. | Open Subtitles | ولكن لم يسبق لي أن رأيت فتاة جميلة مثلكِ |
Hiç gerçek arkadaşı yoktur sanıyordum. Hele de Senin gibi tatlı bir arkadaşı. | Open Subtitles | لما توقعت أن يكون لديه أصدقاء مطلقاً فما بالك بصديقة جميلة مثلك |
Hadi, Senin gibi tatlı bir kız için geç oldu. | Open Subtitles | هيا, الوقت متأخر وفتاة جميلة مثلك |
Senin gibi tatlı bir kız onu neden görmek istesin ki? | Open Subtitles | ما فتاة جميلة مثلك نريد أن نرى له؟ |
Senin gibi tatlı bir kız, orada çok sevilecektir. | Open Subtitles | و فتاة جميلة مثلك ستكون مثل الكرة |
Senin gibi tatlı bir yavru, büyük iş yapar. | Open Subtitles | فتاة جميلة مثلك ستحقق نجاحاً كبيراً |
Senin gibi tatlı bir kız Tallahassee'ye gidip ne yapacak? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله فتاة جميلة مثلك في (تالهاسي)؟ |
Senin gibi tatlı bir genç kızın erkek arkadaşının olacağını bilirim. | Open Subtitles | اعلم ان فتاه جميلة مثلك لديها عشيق -لا |
Senin gibi tatlı bir kız için boş! | Open Subtitles | - ليس لفتاة جميلة مثلك - |
Senin gibi tatlı bir çocuğun bu ayaktakımıyla ne işi var? | Open Subtitles | ماذا يفعل صبي لطيف مثلك بالتجول بالجوار مع هذه القمامة؟ |
Bak, Senin gibi tatlı biri neden bunu yapmak zorunda olsun ki? | Open Subtitles | أنظري، لما على شخص لطيف مثلك يفعل هذا؟ |
Senin gibi tatlı, genç bir şey görmek hoşuna gidecektir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه سيسعد برؤية فتاة جميلة مثلكِ |
Hmm, hiç endişelenmiyorum, nasılsa Senin gibi tatlı bir kızın bu adamlara söyleyecek mutlaka bir ... mazereti vardır. | Open Subtitles | لن يقلقه هذا، لأنّي واثق بفتاة جميلة مثلكِ لها أذن هذا الرجل... أو شيء أدنى من ذلك. |