senin için önemli bir dava olduğunun farkındayım, o yüzden elimden geldiğince yardım etmeye zaman harcadım, ama yarın evleniyorum. | Open Subtitles | أستطيع الفهم أن هذه القضية مهمة لك لذا أمضيت وقتاً كثيراً كما أستطيع لمساعدتك ولكننى سأتزوج بالغد |
Dansın senin için önemli bir hobi olduğunu biliyorum. Hobi mi? | Open Subtitles | اعرف ان ذلك الرقص هو هواية مهمة لك |
Müzik, senin için önemli bir şey olduğu için de mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد لأن الموسيقى مهمة لك |
senin için önemli bir görevim var. | Open Subtitles | لدي عمل هام لك. |
senin için önemli bir şey. | Open Subtitles | إنه أمر هام لك |
Bu senin için önemli bir gece. | Open Subtitles | نعم, إنها ليلة مهمة لك |