senin için öyle olabilir. Ama ben sıkıldım artık. | Open Subtitles | ربما كان هذا صحيحاً بالنسبة لكِ لكنني لم أعد أتحمل ذلك |
Evet, senin için öyle olabilir. Bitlerden temizlendim. | Open Subtitles | نعم ، ربما بالنسبة لكِ لقد خلصتك منها |
Evet, belki senin için öyle. | Open Subtitles | أجل، ربما بالنسبة لكِ |
Evet, ama senin için öyle değil, William. | Open Subtitles | نعم ، و لكنها ليست كذلك بالنسبة لك ، ويليام |
senin için öyle olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت كذلك بالنسبة لك |
senin için öyle olabilir. Bu benim geçim kaynağım. | Open Subtitles | بالنسبة لك ربما ولكن بالنسبة لي هذه حياتي |
Senin için, öyle. | Open Subtitles | إنه كذلك بالنسبة لكِ |
senin için öyle olabilir. | Open Subtitles | ربما بالنسبة لكِ |
senin için öyle! | Open Subtitles | بالنسبة لكِ |
Çünkü senin için öyle. | Open Subtitles | لأنه كذلك بالنسبة لك |
senin için öyle. | Open Subtitles | سيكون كذلك بالنسبة لك |
senin için öyle tabii. | Open Subtitles | بالنسبة لك ربما |