Senin için özel bir gün olduğunu anlıyoruz Benny ama baban ve ben, her evlenmeye kalktığında şehirden ayrılamayız. | Open Subtitles | نحن نقدر ان هذا يوم خاص لك بيني كل مرة تقرر فيها ان تتزوج |
Senin için özel bir eğlencem var ispiyoncu pislik. | Open Subtitles | لديّ تعذيب خاص لك على وشايتك بمكافحة العصابات |
Sadece Senin için özel bir şey olmasını istedim canım. | Open Subtitles | لقد أردتها أن تكون خاصة لك حبيبي |
Senin için özel bir hediyem var İşte al, oğlum. | Open Subtitles | عندي هديه خاصه لك علي اي حال علي الذهاب يا بني |
Senin için özel bir turta icat edeceğim. | Open Subtitles | سوف أخترع فطيرة خصيصا لك اسمها: |
Senin için özel bişeyler yapmak istedim. İçimden geldi. | Open Subtitles | انا فقط اردت ان افعل شئ مميز لك تعلمين , شئ من القلب |
- Günaydın Dinger. Bugün Senin için özel bir gün | Open Subtitles | صباح الخير دينغ دونغ أعتقد اليوم سيكون مميزاً لك |
Julia onu Senin için özel olarak aldı. | Open Subtitles | جوليا أحضرتها لك خصيصاً اتفقنا؟ |
Misafirlerimizi yerine götürme şerefini al. Senin için özel bir sürpriz planladım, tatlım. | Open Subtitles | اصحب ضيوف الشرف إلى أماكنهم أعددت مفاجأة مميزة خصيصاً لك يا عزيزتي |
Haydi ama bunu Senin için özel olarak yaptım. Gücünü toplamalısın. | Open Subtitles | هيا، أعددتها خصيصاً لكِ يجب أن تستعيدي قوتك |
Senin için özel bir resim çizdim. | Open Subtitles | رسمت صورة خاصة من أجلك |
Bugünün Senin için özel bir anlamı olmalı Barnes. | Open Subtitles | تخيل ان هذا اليوم له معنى خاص لك يا بارنز |
Senin için özel bir programımız var. | TED | لدينا برنامج خاص لك. و هكذا فعلوا. |
Senin için özel bir emir aldım. | Open Subtitles | لدي اوامر خاصة لك |
Senin için özel bir görevim var. | Open Subtitles | لدي مهمة خاصة لك |
Senin için özel bir hediyem var İşte al, oğlum. | Open Subtitles | عندي هديه خاصه لك علي اي حال علي الذهاب يا بني |
Onu Senin için özel seçtim. | Open Subtitles | اخترتها فقط خصيصا لك |
Senin için özel seçtim. | Open Subtitles | إخترتها خصيصا لك |
Genç basketbol yıldızı Senin için özel bir şeyim var. | Open Subtitles | أوه، النجم الشاب لكرة السلة، لدي شئ مميز لك |
Ding-Dong, bugün Senin için özel bi gün | Open Subtitles | مرحباً دينغ دونغ أعتقد اليوم سيكون مميزاً لك |
Zainab ve ben, Senin için özel olarak seçtik. | Open Subtitles | أنا وزينب اخترناها لك خصيصاً |
Bir hediye. Senin için özel yaptırdım. Milenyumun kutlu olsun. | Open Subtitles | إنها هدية شيء جعلته يصنع خصيصاً لك |
Senin için özel bir koleksiyon hazırlayacağım. | Open Subtitles | سأصمم مجموعة من الأزياء خصيصاً لكِ |
Sırf Senin için özel bir yolculuk yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت برحلة خاصة من أجلك |