"senin için değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست لك
        
    • ليس من أجلك
        
    • ليس بالنسبة لك
        
    • ليس لك
        
    • ليس لكِ
        
    • ليس بالنسبة لكِ
        
    • ليس لأجلك
        
    • ليس بالنسبة إليك
        
    • لا لأجلك
        
    • ليس من اجلك
        
    • ليس بالنسبة إليكَ
        
    • لَيسَ لَك
        
    • وليس لك
        
    • وليس من أجلك
        
    • وليس أنت
        
    Birinci kural, ilk kurşun senin için değil. Open Subtitles القاعدة رقم واحد، الرصاصة الأولى ليست لك.
    Benim için çok geç, ama senin için değil. Open Subtitles الآن حان وقت متأخر جدا بالنسبة لي، و ولكنها ليست لك. هل يمكن انقاذه .
    senin için değil. Akşam yemeğimdeki tek şey o. Open Subtitles إنه ليس من أجلك إنه الشئ الوحيد الذي أملكه للغداء
    senin için değil tabii. Sen mahzene hapsedileceksin. Open Subtitles ليس بالنسبة لك كما هو واضح , أنت ستكون مثبتاً بالقفل في السرداب
    Şunun hakında konuşmayı bırak. Bu senin için değil unutma. Open Subtitles توقف عن التحدث عن ذلك انهم ليس لك إنسه الامر
    Zaten tek senin için değil. Open Subtitles على كل حال ، ان هذا ليس لكِ فقط
    senin için değil. Open Subtitles ليس بالنسبة لكِ
    Hey Joel, salıncak kızın için, senin için değil ! Open Subtitles هاى " جويل " من المفترض أن الأرجوحة لإبنتك و ليست لك
    Parti senin için değil! Ailen için! Onların arkadaşlarını davet et. Open Subtitles هذه ليست لك إنها لأبويك ندعو أصدقائهم
    Bu onlar için, Raghu , senin için değil. Open Subtitles هذا بالنسبة لهم ، اخي راغو ، ليست لك.
    Bu da American paçavralarından. Sevdim bunu. Benim için, senin için değil. Open Subtitles هذه قماش أمريكي ، أحبه من أجلي ، ليس من أجلك
    Bu özgürlük değil. Kızların için değil. senin için değil. Open Subtitles هذة ليست الحرية ليس من أجل الفتيات.ليس من أجلك
    Hayır, sadece kaç. Buraya benim için geldi, senin için değil. Open Subtitles الآن، أجري فحسب أنه هنا من أجلي ليس من أجلك.
    senin için değil tabii. Arka arkaya üç kez mi kaybettin şimdi? Open Subtitles حسنآ , ليس بالنسبة لك لقد خسرت ثلاث مرات على التوالي
    - Okul yarım saat önce bitti. - senin için değil. Open Subtitles ليس بالنسبة لك فلديك ساعتين إضافية من عقوبة الحجز
    - Okul yarım saat önce bitti. - senin için değil. Önümüzdeki 2 hafta boyunca her gün 2 saat cezaya kalacaksın. Open Subtitles ليس بالنسبة لك فلديك ساعتين إضافية من عقوبة الحجز للأسبوعين القادمين
    senin için değil! Çok yaşlı Çinli beyler için. Open Subtitles هذا ليس لك جيد للسادة المحترمون كبار السن الصينيون.
    Binlerce dolarım var ama hiçbiri senin için değil. Open Subtitles يمكنني الاستغناء عن آلاف الدولارات لكن ليس لك
    Bu senin için değil. Open Subtitles . هذا ليس لكِ . هنالك قارب في البحيرة
    Amelia, bu gece sadece senin için değil pek çok kişi için korkunç bir gece. Open Subtitles أميليا) لقد كانت هذه) ليلة سيئة للعديد من الناس ليس بالنسبة لكِ فقط
    Evet, ama senin için değil. Kendileri içindi. Open Subtitles نعم ، لكن ليس لأجلك بل لأجلهم هم
    senin için değil. Bay Monk için. Open Subtitles ليس بالنسبة إليك بل السيد (مونك)
    Evet, eminim. Çünkü insanları koruma işini kendim için yapıyorum. senin için değil. Open Subtitles أجل، لأنّي أناضل وأحمي الناس لأجلي، لا لأجلك.
    Yani şato sadece senin için değil. Open Subtitles القصر الصيفي الجديد ليس من اجلك فقط
    senin için değil. Open Subtitles ليس بالنسبة إليكَ.
    - Taylor bu senin için değil. Open Subtitles - تايلور، انه لَيسَ لَك.
    Sana hiçbir iyilik borçlu değilim. Seninle çalışmaya söz verdim, senin için değil. Open Subtitles لا أدين لك بأي جمائل وعدتُ بأن أعمل معك، وليس لك
    O suikastçiler benim için oradaydı. senin için değil. Open Subtitles أولئك الأشرار كانوا هناك من أجلي وليس من أجلك.
    Söyleyeceğim şey Caspar için, senin için değil Open Subtitles ما سأقوله هو لكاسبر ، وليس أنت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more