Bak, senin için kolay olmadığını biliyorum. Çoğu insan bununla başa çıkamaz, Kate. | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس سهلاً عليك معظم الناس لا يستطيعون التعامل مع ذلك |
Bu senin için kolay olmalı. Direklere dokunma konusunda iyisin. | Open Subtitles | سيكون هذا سهلاً عليك فأنت بارع في لمس الأعمدة |
Duymak senin için kolay olmayabilir, fakat sana doğruyu söylemeliyim. | Open Subtitles | لن يكون من السهل عليك سماعه ولكني أدين لك بالحقيقة |
Bunu demek senin için kolay tabii. Sen Mr. White'sın. Seninki kulağa hoş geliyor. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك ، لديك اسم لطيف سيد وايت |
Senin için söylemesi kolay. Çişini tutmak senin için kolay tabi. | Open Subtitles | هذا سهل عليك لتقوله فأنت لن يكون عليك ان تتبول |
Bunun senin için kolay olacağını sanmıştım. Harika. | Open Subtitles | أوه، وأود أن قد فكرت هذا سيكون من السهل بالنسبة لك. |
Bunu söylemesi senin için kolay. Çünkü onda fotorafı olan bendim. | Open Subtitles | يسهل عليك قول هذا لأنه لم يكن معه صورتك |
senin için kolay. Sen oğlanın babasısın. | Open Subtitles | هذا سهل بالنسبة لك فأنت والد الفتى |
Ve bu senin için kolay olmalı, çünkü yani, şansa bak. Beyazsın. | Open Subtitles | وسيكون الامر سهلاً عليك اقصد أنت محظوظ فأنت أبيض البشرة |
Bunun senin için kolay olmadığını biliyorum. Ama karanlığı bana bırakmalısın. | Open Subtitles | أعرف أن الأمر ليس سهلاً عليك لكن أريدك أن تترك الظلمة لي |
Bak, biliyorum bu senin için kolay değil. | Open Subtitles | إصغ , أعلم بأنه لا يمكن أن يكون ذلك سهلاً عليك |
senin için kolay olmadığını biliyorum ama endişelenme. | Open Subtitles | أعلم أن ذلك ليس سهلاً عليك لكن لاتقلق, حسناً؟ |
senin için kolay tabii. Senin kanatların var. | Open Subtitles | من السهل عليك ان تقول هذا انت لديك اجنحة |
senin için kolay, daha hiç aşık olmadın. | Open Subtitles | من السهل عليك أن تقول ذلك فأنك لم تحب من قبل |
Bu kadar meşhur olman senin için kolay olmadı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل عليك أن تكون مشهوراً جداً |
Ooo hadiii, senin için kolay olmalı: | Open Subtitles | هيا .. انها سوف يكون سهل عليك كانك تكلم فتاة |
Buradaki yeni yaşamına uyum sağlamanın senin için .kolay olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنظرى , أعلم أنه لم يكن سهل عليك التكيف مع حياتك الجديده هنا |
senin için kolay degil, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس من السهل بالنسبة لك. |
Bunu söylemek senin için kolay. Her şeye sahipsin kaltak. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك لديك كل شيء يا سافلة |
Aşağılık olmak senin için kolay, değil mi? | Open Subtitles | الترجي شيء سهل بالنسبة لك ، صح؟ |
Angel bunun senin için kolay olmadığını biliyorum ama bana kulak vermelisin. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ليس سهل لك لكن عليك سماع ذلك |
Bunun senin için kolay olmayacağını biliyorum John, ama beraberce üstesinden geleceğiz. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن الامر لن يكون سهلا عليك يا جون لكننا سنعمل على هذا سويا |
- Beni desteklediğin için teşekkürler bu bana çok iyi geldi ve bu aslında senin için kolay değildi biliyorum. | Open Subtitles | أشكرك لدعمي أقدر ذلك كثيراً أعلم أن هذا لم يكن سهلاً عليكِ |
Tatlım, bak, evimizde yeni bir adamın olması... senin için kolay değil, biliyorum. | Open Subtitles | اعلم ان ذلك ليس سهلاً لك لتحصل على رجل جديد في بيتنا |
Bir troll karşısında kendini kanıtladın. Bir Quidditch maçı senin için kolay olmalı. | Open Subtitles | لكن بما أنك أثبت نفسك أمام الترول، فمباراة كويدتش ستكون سهلة عليك |
Son beş yıl senin için kolay olmadı, değil mi? | Open Subtitles | أخر 5 سنوات لم تكن سهلة عليكِ ، أليس كذلك؟ |