"senin insanların" - Translation from Turkish to Arabic

• شعبك
• أناسك
• ناسك

Ve herkes bilsin ki dünya varoldukça, ...bunlar Senin insanların burası da senin evindir
فإنهم شعبك كما أن هذا البيت هو بيتك حتى يعرف كل من على الأرض أنك أنت الرب

Senin insanların bu çukurun içinde yatan iğrenç kötülükten farklı değil!
شعبك ليس أفضل من الفساد القابعة داخل أمعاء هذه الحفرة

Senin insanların bu çukurun içinde yatan iğrenç kötülükten farklı değil!
شعبك ليس أفضل من الفساد القابع داخل أمعاء هذه الحفرة

Senin insanların durumu düzeltmeleri günler alacak... tabii o kadar zamanları kaldıysa.
إنها تستغرق اياماً من أناسك ليعيدونها إذا كان عندهم ذلك الوقت الكثير

Senin insanların özgür olduğu için kolay sanıyorsun.
عاطفتك تكون سهلة جداً عندما يكون أناسك أحرار

İyi bir şey değil mi bu? Senin insanların ya.
حسنا هذا جيد أليس كذالك هم ناسك وأهلك

Aslında, bu insanlar, bir şekilde Senin insanların, Lotan.
حسنا، في الحقيقة هم شعبك بطريقة ما، لوتان.

Senin insanların kaderi taşımak için fazla ilkel.
اعتدت على التفكير أن شعبك بدائى للغاية لأن يهتموا بقدرهم

Senin insanların yapmak üzere olduğu şeyi, Toplayıcılar bile yapmaz.
حتي نابشي الفضلات لن يفعلون بي ما علي وشك أن يفعله شعبك بي

Senin insanların orada Budizm öğretisine inanıyor, değil mi?
شعبك يؤمن بالاله بكارما,أليس كذلك؟

Biliyorum bunlar Senin insanların tamam ama bu hokus-pokus şeyleri hiç bana uymuyor.
أنا أعرف هؤلاء الناس هم شعبك ... ... ولكن هذه الاشياء هراء الخدع هذا لا يتاسبني

Senin insanların, acıkmış efsane kutsal kanla beslenmeyi bekliyorlar.
شعبك الآن يتضورون جوعا منتظرينك لتغذي على اسطورة " الدم المقدس "

Bunlar Senin insanların. Onlarla sen yüzleş.
زينيث هو فكرتك هؤلاء شعبك.

Senin insanların dünyanın her köşesine gitti öğreterek ve iyileştirerek,
شعبك وصل الى كل زوايا العالم

Bunu Senin insanların başlattı.
شعبك بدء العراك ..

Heard Senin insanların bu kötü bir işaret olarak görür Kadınlarda benim durumum katılmak.
سمعت شعبك يعتبر ذلك فأل سيء

Jared, bunlar çalışan gruptaki insanlar, Senin insanların.
إنهم أشخاص عاملون إنهم شعبك

Bak bu insanların çoğu, Senin insanların, aşılanmadı.
انظر، العديد من أولئك الناس، أناسك لم يتم تلقيحهم

Herkesin Senin insanların olduğunu sanıyordum.
ظننت بأننا أناسك

Bunlar Senin insanların; konuş onlarla.
هم ناسك. إذهبْ و تكلم إليهم.